Atalanta 1–2 PSG: Göstere göstere gelen dramatik son

Herkesin uzun zamandır beklediği 90 dakika müthiş bir taktik mücadelenin yanında beklenmedik bir dramayı da beraberinde getirdi.

Emre Özcan
Tardini
Published in
11 min readAug 13, 2020

--

Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinin en heyecan verici eşleşmesine iki taraf da bazı problemlerle geldi. Kylian Mbappe’nin kupa finalinde, Marco Verratti’nin de antrenmanda sakatlanması bu maça gelirken Thomas Tuchel’i zor durumda bırakmıştı. Zaten 5 aylık bir arayla mücadele etmeye çalışan Alman hoca için orta sahanın en kritik adamıyla birlikte takımın en yüksek değerli oyuncusundan yoksun olmak muhtemelen can sıkıcıydı. Atalanta’da ise depresyona giren ve hayatındaki problemler nedeniyle takımdan affını isteyen Josip Ilicic’in yokluğu uzun bir süredir tolere edilmeye çalışılıyordu. Ligin son 6 maçını Ilicic olmadan oynayan Gian Piero Gasperini’nin elindeki opsiyonlar belliydi ve deneyimli teknik adam kısıtlı imkanlarla beklenen kadroya gitti.

İki tarafın 11'lerinde de önemli bir sürpriz yoktu. Verratti yokken birçok maçta olduğu gibi orta saha üçlüsünü savunma önündeki Marquinhos’la iki sekiz numara Gueye ve Herrera’yla oluşturan Tuchel, Mbappe’nin yokluğunda Icardi ve Neymar’ın yanına Sarabia’yı eklemişti. Sağ bekte Meunier’nin Dortmund’a transfer olmasıyla birlikte sezonun son bölümünde formayı alan Kehrer’le birlikte savunma hattının diğer pozisyonlarında da sürpriz yoktu. Atalanta’da ise Ilicic’in yerine Mario Pasalic’i tercih eden Gasperini, Malinovsky’yi yedek kulübesinde hamle oyuncusu olarak tuttu. Maçın ilk devresi, özellikle de ilk yarım saati mücadelenin tonu ve devamında oldukça belirleyici bir periyottu.

Atalanta, Gian Piero Gasperini’yle birlikte çok şeyi yüksek standartta yapan bir takım haline geldi ama düzenli olarak uyguladıkları birkaç şeyin başında yüksek pres geliyor. Paris St. Germain’in netameli savunmasına yüksek baskıyla başlayan Bergamo ekibi, rakibinin oyun kurmasını daha ilk dakikalardan itibaren engellemeyi hedefliyordu.

PSG’nin 4–3–3'üne karşı Atalanta’yı 3–5–2 düzeniyle sahaya çıkaran Gasperini, Zapata’nın yanına çektiği Pasalic’ten baskıda forvet gibi davranmasını istedi ve Gomez’i de birçok maçta olduğu gibi 10 numara rolünde kullandı. Bu diziliş tercihindeki amaç Gian Piero Gasperini’nin alamet-i farikası olan bire bir eşleşmeler üzerinden adam markajı orijinli pres oyununu ortaya koymaktı. Zira 3–5–2, 4–3–3'le bire bir eşleşmeleri en iyi yapan sistemdi ve Atalanta bunu çok çabuk bir şekilde gösterdi. Pasalic-Zapata ikilisini rakip iki stoperle eşleştiren Gasperini, Gomez’i savunma önündeki Marquinhos’a verdi. Pozisyonda Gueye-Herrera ikilisi De Roon-Freuler tandemiyle kontrol altında. Uzak kenardaki Thilo Kehrer’e ise sol kanat beki Ruben Gosens çıkmış durumda. Forvet hattı stoperlerle, 10 numara savunma önüyle, iki orta saha rakibin iki sekiz numarasıyla, kanat bekleri rakip beklerle eşleşirken üç stoper de geride üç forvetle bire bir oynama şansına sahip.

Gasperini’nin obsesif olduğu konulardan biri olan ve yer yer sıkı adam markajını andıran bire bir eşleşmeler yukarıdaki ilk görüntüden yarım dakika sonra ortaya çıkıyor. Geriden oyun kurmaya çalışırken derine gelen Pablo Sarabia’yı takip eden üçlü savunmanın sağ stoperi Rafael Toloi, Paris St. Germain’in birinci bölgesine kadar geliyor. Bu, bilinçli bir tercih ve aynı zamanda riskli bir davranış. Nedenlerini sadece birkaç saniye sonra görmek mümkün.

Toloi’nin yerinden çıkmasıyla birlikte Atalanta’nın sağ arka tarafında bir boşluk oluşuyor. Derine inip arkadan Caldara’yı da yanında taşıyan Neymar, sırtı dönük bir şekilde ilk dokunuşuyla rakibini geçtikten sonra Djimsiti-Icardi eşleşmesinin oradan karşı karşıya bir pozisyon buluyor.

Maçın ilk tehlikesi böylelikle Paris St. Germain’den geldi. Fakat bu pozisyon Atalanta’nın oyun planına zarar vermedi ve Gasperini aynı önde baskıya devam etti.

6. dakikada ortaya çıkan bu görüntü ilk sekansa oldukça benziyor. Tek fark bu kez planın içinde PSG sol beki Juan Bernat da var ve o da Hans Hateboer tarafından kontrol ediliyor. İki stoper, iki bek ve üçlü orta saha Atalanta’nın üçlü savunmasının önündeki yedi oyuncu tarafından bire bir eşleşmeyle kontrol altında. Keylor Navas, Kimpembe ve Thiago Silva’ya bu pozisyonda bakmadı bile. Zira stoperlere çıksa iki oyuncu da muhtemelen uzun vurmak durumunda kalacak ya da Navas’a geri dönecekti. Özellikle orta saha oyuncularının yakın alınması ön tarafa oynamayı da güçleştiriyordu.

Gasperini’nin bu pres oyununu kendi klasiğinde kurgulamasında da muhtemelen Paris St. Germain’in bu maçtaki orta saha kurgusu oldukça öne çıktı. Savunma önündeki Marquinhos, stoper orijinli bir oyuncu. Onun önündeki iki sekiz numara Gana Gueye ve Ander Herrera da pas kalitelerinden ziyade top kazanma özellikleriyle dikkat çeken oyuncular. Bu üç oyuncu da kendi profillerine yani savunmacı orta sahalara göre iyi pasörler fakat oyunun genel geçer taleplerini pas kalitesi konusunda karşıladıklarını söylemek kolay değil. PSG’nin orta sahasındaki pas ve yaratıcılık zaafı Gasperini’nin baskı şiddetini artırmasını sağlamış olabilir. Ne var ki Thomas Tuchel’in buna cevabı da kolay ve net olacaktı.

Bu şiddetteki bir baskıya karşı böyle bir üçlü orta sahaya sahipseniz ne yapmalısınız? Bu sorunun cevabı geriden oyun kurmak değil. Paris St. Germain de özellikle ilk yarıda bunu yapmadı ve başta Keylor Navas olmak üzere gerideki oyuncular sürekli uzun vurdular. Bunda tek neden orta sahanın zayıflığı ve başka çarelerinin kalmaması değildi.

Yukarıdaki pozisyondan birkaç saniye sonra yine baskı nedeniyle uzun vuran Keylor Navas’ın gönderdiği topta Atalanta yarı sahasındaki görüntü diğer nedeni de ortaya koyuyor. Gasperini, rakibin 4–3'üne karşı yedi oyuncuyla rakip yarı sahaya geçerken arkadaki PSG forvet hattını da sadece üç stoperle bekleme tercihinde bulundu. Icardi, Neymar ve Sarabia gibi çok hızlı oyunculara sahip bir takıma karşı bu ciddi bir risk olabilir. Fakat uzun topları indirebilecek bir rakip santrfor olmaması İtalyan hocayı muhtemelen yüreklendirdi. Üç yüksek oyuncuyla birlikte bu topları rahat alabileceğini düşünen Gasperini, kendi planından vazgeçmedi ama Tuchel’e bir çıkış yolunu da uzun toplarla birlikte özellikle ilk 45 dakikada sürekli verdi. Ne var ki Paris St. Germain’in bunu yeteri kadar kullanabildiğini söylemek pek mümkün değil.

Yukarıdaki pozisyondan saniyeler sonra yine bir 8v8 eşleşme.
Mavi alanda PSG’den hiçbir oyuncu bulunmuyor.

11. dakikadaki bu görüntü Atalanta’nın yüksek presteki bire bir eşleşme tercihinin uzantısı olarak değerlendirilebilir. Topla beraber geriden oyun kuran ve rakip yarı sahaya yerleşen İtalyanlar, oldukça rahat görünüyor. Bunda en büyük neden PSG’nin savunmaya 4–3 şeklinde yerleşmesi. Öndeki üçlü geri dönmediler ve bu pozisyonda savunmalarını 7'ye 7 bıraktılar. Bunun nedeni Atalanta stoperlerini hücuma sokmama düşüncesi olabilir. Keza kazanılacak muhtemel bir topta yine üçe üç kalma isteği de.

Fakat bu hareket Paris St. Germain’e pahalıya mal olabilirdi çünkü pozisyonunda devamında (sadece 2 saniye sonra) Gomez’in bilinçli bir şekilde sağa oynadığı uzun diyagonal top sağ kanat beki Hans Hateboer’un kafa vuruşuyla net pozisyonu beraberinde getirdi. Yediye yedi eşleşmede 1.89'luk Hateboer’un 1.72'lik Bernat’a boy avantajı Atalanta’yı öne geçirebilirdi.

26. dakikada yine Keylor Navas’ta olan top yine Atalanta’nın ilk yarı boyunca yaptığı presin sonucu. Bir kez daha bire bir eşleşmelerle tüm PSG oyuncuları kontrol altına alınmış durumda. Kosta Rikalı kaleci yine uzun vurmak durumunda kalıyor. Devamında olanlar ise bu uzun topların çoğunda olan şeyin tekrarıyla birlikte Atalanta’nın golünü getirdi. Atalanta savunmasının indirdiği top, onların kontrolünde hücumu Paris St. Germain yarı sahasına getirdi.

Topla beraber çıkan Rafael Toloi her zaman yaptığı gibi half-space’te pas yaptı ve sonrasında attığı koşuyla birlikte oldukça büyük bir etki yarattı.

Toloi’nin pas-koşu aksiyonu ceza sahasına girmesiyle birlikte sol bek Juan Bernat’ı manipüle ediyor. Bernat’ın Toloi tarafından penaltı noktasına götürülmesiyle birlikte Atalanta’nın hücumda Zapata’yla soldan taşıdığı top Pasalic’in önüne geldi ve demarke kalan Hırvat orta saha ters ayağıyla mükemmel bir plase yaparak Navas’ı avlamayı başardı. Atalanta ilk yarım saati domine ettiği oyunda haklı bir golle 1–0'ı buldu.

Gian Piero Gasperini, ilk yarıda golden sonra da mantalitesini değiştirmedi. Önde baskıya 1–0'da da devam etti ve ilk yarım saatte taca çıkardığı rakibini nakavt etmeye çalıştı. Birkaç çeyrek şans bulmayı da başardılar fakat ikinci gol gelmedi. Paris St. Germain ise ilk yarıda sadece bireysel yetenek üzerinden üretim yapmaya devam etti.

19. dakikanın başlarında Neymar yine yeteneği ve rolü üzerinden müthiş bir pozisyon üretti. Rafael Toloi’nin bir kez daha destek verdiği (yukarıda sağ çizgideki Hateboer’un hemen arkasında) bir hücum dönüşünde sol kenardan derine inen Neymar, Herrera’ya tek pas oynuyor. Pası verdikten sonra ani bir dönüşle arkasında onunla beraber gelen orta stoper Caldara’dan sıyrılan Brezilyalı oyuncu, sol kenardan iyi bir pozisyonu da bulmayı başardı. Üçlü savunmadan iki stoperin pozisyon dışı kalması büyük bir şansı PSG’ye getirdi ama Neymar bu pozisyonu da değerlendiremedi.

Neymar sol çaprazdan rakip kaleye iniyor.

41. dakikada Neymar’ın yine derine inmesiyle birlikte Ligue 1 ekibi çeyrek şans buluyor. Toloi’nin yine hücum dönüşünde merkezde olduğu (işaretli oyuncu) pozisyonda Neymar, arkasındaki Caldara’yı da pozisyonundan çıkarıyor. Yine iki stoper pozisyon dışı ve Atalanta savunmasının sağ arka tarafı bomboş. Çizgiden savunma arkasına koşu atan Sarabia’ya Neymar’ın yaptığı servis, İspanyol oyuncu tarafından değerlendirilemiyor ve PSG bir fırsatı daha harcıyor.

Fransızların ilk yarıda yaptıkları yukarıda da görüldüğü üzere tamamen Neymar odaklıydı. Buldukları tüm pozisyonların içinde yıldız oyuncu vardı. Brezilyalı ilk yarıyı 6 başarılı driplingle bitirdi. Icardi’nin etkisiz kaldığı, Sarabia’nın da onun yardımıyla bulduğu çeyrek şans dışında etkili olamadığı devrede orta saha üçlüsünden de hiç yardım almayan Neymar, tek başına savaşan bir oyuncu gibiydi. Bulduğu fırsatlardan sadece birini değerlendirse takımını böyle bir ilk yarıda çok moralli bir şekilde soyunma odasına götürebilirdi ama olmadı.

Atalanta ilk devreyi tamamıyla domine eden taraftı. Rakibi 45 dakika boyunca uzun topa yönlendirdiler ve o departmanda da Fransızlara hiçbir şey vermediler. Sezon boyunca Ligue 1 ve Şampiyonlar Ligi’nde maç başına 38 uzun top vuran Paris St. Germain’in ilk yarı hanesinde 28 yazıyordu. Keza maç başına 11 uzun top ortalamasına sahip olan Keylor Navas ise sadece devrede 14 tane uzun top gönderdi. Atalanta’nın bu başarısı ikinci yarıda Tuchel’i farklı hamleler yapmaya itecekti.

İkinci devreye iki teknik adam da değişiklik yapmadan girdi. İlk yarıdaki Atalanta üstünlüğünden sonra Thomas Tuchel’den bir üçlü savunmaya dönüş hamlesi gelebilirdi fakat Alman hoca oyuna aynı şekilde devam etmeyi tercih etti. Geriden oyun kurmaya çalışmak yerine devre arası konuşmasıyla birlikte ana plandan sapmayan Tuchel, dolayısıyla oyunun gidişatını da pek değiştiremedi.

56. dakikada ilk yarıda defalarca tekrarlanan görüntü ortaya çıkıyor. Çizgiye inen Neymar’ın da Toloi tarafından takip edildiği düzen yine Atalanta’nın takıntılı adam markajı taktiğini (8v8) gözler önüne seriyor. İkinci yarının ilk 15 dakikasında takımından reaksiyon bekleyen Tuchel bunu alamayınca imdat çekiciyle camı kırdı ve Kylian Mbappe’yi Sarabia’nın yerine oyuna attı. 60 dakika boyunca ilk dakikalarda yaptığı bir pas dışında etkili olamayan Gomez’i ve ilk yarıda ağırlığıyla dikkat çeken Djimsiti’yi kenara alan Gasperini ise Malinovsky’yle Palomino’yu oyuna aldı ve eforlu oynayan takımını tazeledi.

Her ne kadar Mbappe, üçlü forvet hattının bir üyesi olarak sahaya girse de rakip savunmayı genişletmek için genç oyuncuyu sol çizgiye çakan Tuchel, oyunu da o bölgeden oynamaya ve önde yaptığı baskı şiddetini artırmaya başladı.

Atalanta’nın yaptığına benzer bir önde baskıyı Mbappe oyuna girdikten sonra sergilemeye başlayan Fransızlar, tam anlamıyla rakiple eşleşemeseler de Atalantalı oyuncuların uzun vurmasını sağlayarak topu almayı başardılar ve genellikle son yarım saatte rakibin pas yapmasını engellediler.

65. dakikada sol kenarda derinde aldığı topla sağ stoper Toloi’yi ekarte eden Mbappe, çizgiden taşıdığı topla tehlike yaratıyor. Toloi’nin eksilmesiyle artık arkada iki stoper var ve Mbappe’yle birlikte Neymar ve Icardi’nin doğru yerleşimleri Paris takımı için önemli bir fırsatı beraberinde getiriyor. Ama topu alan Neymar’ın Atalanta savunmasının yerleşimiyle birlikte yaptığı top kaybı burada da PSG’yi golden mahrum bıraktı.

74. dakikada Neymar’ın etkisi bir kez daha ön plana çıkıyor. Pozisyonda derine inmeyi biraz abartan ve kendi savunma önüne gelen Neymar, bir kez daha Rafael Toloi tarafından takip ediliyor. Yine sol çizgide konumlanan Mbappe, Caldara’yla bire bir kalmış durumda. Paris St. Germain bu avantajı değerlendiriyor.

Hızlı bir şekilde sol kenara oynayan Neymar ve sonrasında iki pasla Mbappe’yi gören Fransızlar, oyuncunun Caldara’yı çok rahat bir şekilde eksiltmesiyle birlikte bir pozisyon daha buluyor fakat bu kez de Mbappe fırsatı değerlendiremiyor. Sahte dokuz Neymar ise bir kez daha pozisyonun merkezinde yer alıyor.

Arka arkaya sol kenardan üretilen bu hücumlar Gian Piero Gasperini’nin de bir tedbir alma tercihini beraberinde getirdi. Sağ stoper olarak oynayan Toloi’nin yerini 75. dakikada sol stoper Palomino’yla değiştiren İtalyan hoca, çizgide ters ayakla kalan iki stoperinden belki de içeri kat eden rakip forvetleri daha iyi savunmasını bekliyordu fakat öyle olmadı.

90. dakikada oyuna 10 dakika önce Icardi’nin yerine giren Choupo-Moting, sağ çizgide topla buluşuyor. Birçok hücum oyuncusunu maç boyu takip eden Toloi, bu kez de Kamerunlu forvetin başında. Choupo-Moting’in içeri kat ederek soluyla ceza sahasına kestiği topta aslında Atalanta savunması bir dezavantaja sahip değil. Toloi’nin ceza sahasında olmaması bölgedeki stoper sayısını azaltmış durumda fakat planda da görüldüğü üzere Atalantalı oyuncular ceza sahasında 6'ya 4'lük bir nicelik üstünlüğe sahip. Ama Choupo-Moting’in ortası Palomino ve Hateboer’un bir saniyelik dalgınlığıyla birlikte araya koşu atan Neymar’ın o topla buluşmasını sağladı ve onun ortaya çevirdiği top, hücuma çıkan Marquinhos’un dokunuşuyla skoru 1–1'e getirdi. Palomino, Neymar’ı kaçırdığı gibi yüksek topu da alamayarak pozisyonda çifte hatayı yapan oyuncuydu. Devamını ise birkaç dakika sonra getirecekti.

Golün şokunu üstünden atamayan ve Freuler’in sakatlığıyla bu bölümü 10 kişi gibi oynayan Atalanta savunmasının yine sıkıntı yaşadığı bir pozisyon, durumu 2–1'e getirdi. Neymar’ın sol çaprazda topla buluşması, onun dikey pasıyla birlikte Mbappe’yi arkaya kaçırdı. Palomino yine yanlış pozisyon almış durumda. Pasa müdahale edemediği gibi Mbappe’ye de yetişemeyen tecrübeli oyuncu golde yine en hatalı oyuncu konumunda.

Sonuç

Atalanta ilk yarısını mükemmel oynadığı maçı son dakikaya kadar götürdü fakat Paris St. Germain’in yetenek baremine dayanamadılar. 60. dakikadan sonra çok derine geldiler ve alışık olmadıkları sette savunma oyununu da iyi oynayamadılar. Toloi ve Caldara’nın sürekli derine gelen PSG forvetleriyle savunmadan koparılmaları da Atalanta savunmasının defalarca merkezden ve kenardan delinmesine neden oldu. Üç stoperle oynayan bir takım için dün akşam rakiplerine çok fazla pozisyon verdiler ve biraz da bunun sonucunu gördüler.

Fakat daha önemlisi Atalanta’nın hem savunma hattının hem de merkez orta sahasının bire birlerde ne kadar kırılgan olduğu dün ortaya çıkmış olabilir. Evet, özellikle Mbappe’nin oyuna girmesiyle birlikte belki de dripling konusunda dünyanın en iyi beş oyuncusundan ikisine karşı mücadele ettiler fakat De Roon, Freuler, Toloi, Caldara, Djimsiti ve Palomino, biraz da ağırlıklarının etkisiyle bu bire birlerin hiçbirinde Neymar ve Mbappe’ye reaksiyon veremediler. Dolayısıyla Atalanta’nın başarılı adam markajının antidotunun dripling olduğu dün ortaya çıkmış olabilir ve önümüzdeki sezon bu maçın kanıtları Serie A ekipleri tarafından kullanılabilir.

Paris St. Germain’deyse 5 aylık aranın takıma çok da iyi gelmediği dün itibarıyla biraz netleşti. İlk devrede tamamen Neymar üzerinden oynayan Fransızlar, ikinci yarıda Mbappe’nin oyunu değiştirmesiyle birlikte etki alanını artırdı. Fakat başarılı bir set oyunundan ziyade yine Neymar ve Mbappe’nin bire birleri üzerinden üretim geçer akçeydi.

Neymar ise sansasyonel bir performans ortaya koydu. Thomas Tuchel’in sürpriziyle sahte dokuz rolüyle görev yapan Brezilyalı derine geldiği her pozisyonda Atalanta savunmasına zarar verdi ve rolünün hakkını verdi. Yaptığı 16 başarılı driplingle 2008'de bu sayıya çıkan Messi’nin rekoruna ortak ve daha önemlisi bu performansla takımını yarı finale taşıyan oyuncu oldu. Topu ayağına aldığı her pozisyonda her rakibini geçti ve Atalantalı oyuncuların stres seviyesinin artmasında da başrol oynadı. Kaçırdığı pozisyonlar bugün tura mal olabilirdi fakat mükemmel oyunu skor farklı olsaydı da değişmeyecekti.

Marco Verratti ve Kylian Mbappe’nin muhtemel dönüşleriyse bu PSG’nin daha yukarıya gitmesi için şart görünüyor. Eğer bu mümkün olmayacaksa, dün çok iyi bir maç çıkarmayan Thomas Tuchel’in kenarda daha fazlasını yapması gerekeceği kesin gibi.

--

--