Fenerbahçe 0–3 Galatasaray: Okan Buruk’un Masterclass’ı

Galatasaray ezeli rakibini deplasmanda mağlup ederken neleri hedefledi ve Fenerbahçe nerelerde problem yaşadı?

Emre Özcan
Tardini

--

Çok iyi bir pres takımına karşı avantaj elde etmek için neler yapmak gerekir? Buna verilecek birkaç cevap içinde topa sahip olmamak ve bunun uzantısı olarak geriden oyun kurmayı reddetmek yavaş yavaş trend futbolda en popüler cevaplar arasında yerlerini almaya başlamış durumda. Galatasaray, Fenerbahçe’yi Kadıköy’de çok net bir oyun üstünlüğüyle mağlup ederken oyununu tamamen bu iki konu etrafında şekillendirdi ve aslında maç öncesinde bunu tahmin etmek o kadar da zor değildi.

Sarı-kırmızılılar dünkü büyük galibiyetleriyle birlikte üst üste yedinci maçlarını kazanmış oldular. Bu seri ortaya çıkarken Okan Buruk ve ekibinin oyun yaklaşımında zaten bu değişimin başlangıç izlerini bulmak mümkündü. Galatasaray bu yedi maçlık galibiyet serisinin son altısında ortalama %45.8'lik topa sahip olma oranıyla mücadele etti (İlk maç Karagümrük’ün erken 10 kişi kalması nedeniyle buraya dahil edilmedi). Fenerbahçe maçında Okan Buruk daha radikal bir topu reddetme planıyla Galatasaray’ın %37'lik oranında bir karar verici konumundaydı ama sarı-kırmızılılar zaten bir süredir bu oyunda uzmanlaşmak istediğini gösteriyordu. Sezona yaptığı transferlerle birlikte büyük bir kadro kalitesiyle giren ve oyunu domine ederek oynaması beklenen Galatasaray’da bu oyunda beklenen gelişme ligin erken safhalarında ortaya çıkmayınca Beşiktaş ve Başakşehir maçlarıyla birlikte bir ana plan değişikliği masaya geldi. Galatasaray bir süredir bir topa sahip olma takımından ziyade bir karşılama/pres takımı olarak mücadele ediyor ve bunda oyun/sonuç yönünden tamamıyla muvaffak olduklarını söylemek mümkün. Fenerbahçe deplasmanında gelen galibiyet ise Başakşehir maçıyla birlikte bu yeni oyunun yeni zirvelerinden biri olarak sezon seyrindeki yerini almış oldu.

Peki bu yeni oyun içerisinde Fenerbahçe deplasmanındaki planı radikalleştiren ve başarıya ulaştıran faktörler nelerdi? Okan Buruk’un yaptığı en önemli tercih Barış Alper Yılmaz’ı ileri uçta kullanmak oldu. Bafetimbi Gomis ve sakatlıktan dönen Mauro Icardi’nin kulübede olduğu bir denklemde bu tercih büyük cesaretti. Icardi büyük ihtimalle hazır değildi ve Gomis de Fenerbahçe savunma arkasındaki alanlar için hem yaşı hem de profili itibarıyla doğru bir tercih gibi gözükmüyordu. Barış Alper’i en uca atan Okan hoca, kenarlardaki Kerem ve Rashica’nın varlığıyla birlikte merkez orta sahanın önünde üç tane atlet ve çabuk oyuncu elde etmiş oldu. İlk düdükle birlikte bu oyuncuları da ağır Fenerbahçe stoperlerinin omuz hizasına yerleştirdi.

Daha maçın başındaki bu görüntü aslında Galatasaray’ın toplu oyunu nasıl oynamak istediğini gösteriyor. Galatasaray’ın hücum dörtlüsünden Barış Alper, Rashica ve Mertens çok dar bir şekilde Fenerbahçe’nin stoperlerinin omzundalar. Onların bu yerleşimi rakip üçlü savunmayı da daraltıyor. Merkezde büyük bir boşluk var ve bu da Galatasaray’ın pasla üçüncü bölgeye gitmek istemediğinin net bir kanıtı. Direkt oyun temelli yapılarda görülebilecek bu görüntü maçın ilerleyen bölümlerinde de sıklıkla devam etti.

17. dakikadaki bu görüntü de Galatasaray hücum hattının ne kadar yüksek ve savunma arkasını hedef alarak konuşlandığını gösteriyor. Barış Alper ve Rashica arka taraftan bağımsız bir şekilde stoperlerle eşleşiyorlar. İki stoperi Galatasaray hücumcularıyla 2v2 bırakmamak için Ferdi de savunma hattına inmiş durumda. Orta saha oyuncusu kaleciye geri pas yaparken sol kenardaki Kerem’i Bright Osayi-Samuel kontrol ederken, kendisini sol çizgiye atan Mertens de savunma arkasına koşu atma hazırlığı içerisinde. Savunma hattının sağ içinde yer alan Serdar Aziz’in ne stoperlere ne de Mertens’i kontrol etmeye yardımı var.

Bir dakika sonraki bu görüntü de oldukça enteresan. Merkezden çıkış yapan ve içeri kat ederek merkezde pas isteyen/alan Kerem’in arkasındaki iki oyuncu Barış Alper ve Rashica, yine tamamıyla savunma arkasını hedefliyorlar. Berkan bu topu Kerem’e oynarken aynı anda ellerini öne açarak Berkan’dan top istiyorlar. Özellikle Fenerbahçe stoperlerinin dağınık görüntüsü ve tek çizgide olmaktan uzak olmaları (ki bu maçtaki en büyük Fenerbahçe sorunlarından biriydi) bu koşuları doğru gelen bir uzun topla birlikte başarıya ulaştırmayı da kolaylaştırıyor.

Bir saniye sonra Kerem topu alıp yüzünü kaleye döndüğünde hem Rashica hem de Barış Alper için çok rahat geçilecek alanlar mevcut. Ama iki oyuncuyla karşılaşan Kerem o topu ayağından çıkaramıyor ve Galatasaray elde edebileceği büyük bir fırsatı kullanamıyor.

Galatasaray maç boyunca topa sahip olmayı sürekli reddetti. Geriden katiyen oyun kurmadılar. Hem Fenerbahçe’nin presini taca çıkarmak hem de savunma arkasındaki alanları kullanmak için yüksek frekansta uzun top kullandılar. Galatasaray savunma dörtlüsünün (Boey, Nelsson, Abdülkerim ve Dubois) maç boyunca yaptığı isabetli pas sayısı sadece 58'di. Bu oyun kurma düşüncesinin tamamen reddedildiğinin ve Fenerbahçe presini bypass etmenin ana planlardan biri olduğunun en büyük kanıtı. Zira bu takımın maç başına en çok pas yapan oyuncusu Victor Nelsson’un bu sezonki isabetli pas ortalaması maç başına 42 ve dört oyuncudan çıkan 58 bu yönüyle oldukça radikal duruyor. Bu uzun top oyunlarının savunma arkası koşularıyla nasıl birleştiği de Galatasaray adına maçın hikayesini başarıya ulaştıran faktörlerin başında geliyordu.

Maçın ilk uzun top fırsatı 10. dakikada geldi. İlk 5–6 dakikada maça baskıyla giren Fenerbahçe’ye karşı dengeyi kuran Galatasaray, ana planını da bu dakikalarda net bir şekilde ortaya koymaya başladı. Sağ çizgiden Barış Alper’i ilk kez arkaya kaçırdıkları bu pozisyon Gustavo’nun gördüğü erken bir sarı kartla sonuçlanıyor ve maçın sonraki bölümü için ilk net sinyali gösteriyor.

28. dakikada ön taraftan derine gelerek Muslera’dan topu zorla isteyen ve alan Berkan Kutlu, hızlı bir şekilde aksiyon alıyor.

Derine geldikten sonra yaptığı koşunun Fenerbahçe orta sahası tarafından takip edilmemesi en büyük problem. Saniyeler içinde topu alan ve yüzünü kaleye dönen Berkan Kutlu’ya pres yapan bir Fenerbahçe orta sahası mevcut değil. Barış Alper iki oyuncu arasından yerden bir pas istiyor ama o sırada sağ çizgide yine çok iyi konuşlanmış olan Rashica çoktan Berkan tarafından fark edilmiş durumda. Maçın en iyilerinden biri olan dinamik orta saha hemen Rashica’ya uzun vuruyor.

Attila Szalai’nin yaptığı hatayla topu çizgide elde eden Rashica, Macar stoperin arkasına geçiyor ve bu Galatasaray adına bir 3v2'yi beraberinde getiriyor.

Çizgiye doğru inen Rashica’nın pasında Barış Alper kendi adına elde ettiği en büyük fırsatta çok kötü bir şut çıkarıyor ve topu auta yolluyor. Ama Berkan’ın uzun topu ilk yarıda akan oyunda Galatasaray’ın en önemli pozisyonlarından biri oluyor.

20. dakikada bu taç aksiyonu da Galatasaray’ın pas yapmakla hiç işinin olmadığının bir kanıtı gibi. Tacı kullanan Dubois, Berkan’ın topu kafayla tekrar kendisine indirmesi sonrasında çizgiye doğru anında bir uzun top yolluyor.

Kendisini sağ stoperin dışına doğru atan Barış Alper’in kontrol etmeye çalıştığı top bir pozisyona dönüşmüyor ama bu sekans da Galatasaray’ın ana planına dair iyi bir kanıt sunuyor.

24. dakikada bir başka uzun top oyunu. Bu kez geriden pasla çıkan Galatasaray’da Berkan çizgideki Boey’e oynuyor. Ferdi’nin Boey’den uzak olması Galatasaray ön tarafının konuşlanış şekliyle direkt alakalı. Üç oyuncu savunma çizgisini net bir şekilde tehdit ediyor. Rashica ve Barış Alper yine iki stoperle eşleşmiş durumda. Sol kenardaki Kerem’le Bright eşleşiyor ve serbest adam olan Serdar Aziz de derindeki Mertens’i kontrol ediyor. Ama bu yerleşim Ferdi’yi Boey’den uzak tutan faktörlerden biri ve topu alan Boey için uzun vurma fırsatı mevcut.

Top Boey’e gelir gelmez Barış Alper ve Rashica’nın uzun topun geleceğini bilerek koşuya başlamaları buna ne kadar odaklı olduklarını bir kez daha gösteriyor.

44. dakikada Muslera maçta birçok kez yaptığı gibi uzun vuruyor.

Merkezden bu uzun topa çıkış yapan ve hava topunu kazanan Gustavo, bölgesini boşaltıyor ve Fenerbahçe savunmasının kırılmasına neden oluyor. Gustavo’nun çıkışıyla Kerem Aktürkoğlu’nun (işaretli oyuncu) merkeze koşu atabileceği büyük bir alan mevcut ve oyuncu bunun farkında.

Gustavo’nun indirdiği topta ribaundu alan Sergio Oliveira, koşuya başlayan Kerem’i görüyor ve uzun yolluyor. Sergio uzun vurduğu anda Fenerbahçe stoperlerinin kırılmış yapısı Kerem’e bu koşu fırsatını veren en büyük faktör.

Ama pas biraz hızlı ve kalesini terk eden Altay bu topun net pozisyona dönmesini engelliyor.

Uzatmanın son dakikası içerisindeki bu pozisyon da Fenerbahçe’nin maçın büyük bölümünde kırık bir görüntü veren savunmasını gösteriyor. Sergio Oliveira bu topu Crespo’dan kazanmadan hemen önce Serdar Aziz kafayla topu orta sahaya doğru yolluyor ama bu hamle sonrasında yerine dönmüyor. Fenerbahçe’nin üç stoperi gereksiz bir şekilde birbirine yakın ve Serdar Aziz arkadaki Mertens’in farkında değil. Bright hışımla takım arkadaşlarına Mertens tehlikesini göstermeye çalışıp o alana doğru koşmaya başlarken diğer kenardaki Rashica’nın da önünde rahatlıkla kat edebileceği bir alan mevcut.

Serdar Aziz hala çok dar. Sergio Oliveira yerden Rashica’ya oynuyor.

Mertens’in farkına varan Bright, Belçikalı oyuncuya yetiştiği gibi Rashica’nın sağ kenardan yaptığı bu orta da sol stoper Szalai tarafından kesiliyor ve iki oyuncuyla çok net bir fırsat yakalama şansı olan Galatasaray bu durumu da değerlendiremiyor. Ama fırsatların oralarda olduğunu ve Fenerbahçe savunmasının kırılgan yapısını bir kez daha ortaya koyuyorlar.

24. dakikadaki Berkan’ın denemesi de aslında Galatasaray hücumcularının bitmek bilmeyen tehditlerinin Fenerbahçe savunmasının kafasını ne kadar karıştırdığını ve savunma yapılarını nasıl kırdığını gösteren pozisyonlardan biriydi. Berkan topu aldığı anda Kerem fırsatı görmüş ve koşuya başlamış durumda. Mertens el işaretiyle Berkan’ın merkeze dönmesini istiyor. Barış Alper ise kendi önüne topu istiyor. Ama bu iki oyuncu da Fenerbahçe savunmasının dağınık yapısının farkında değil ki bu kırılmayı yaratan oyuncular da aslında kendileri. Mertens, Serdar Aziz’i üstüne çekiyor ve Barış Alper de Gustavo’yu manipüle ediyor. Sol stoper Szalai, Rashica’yı kontrol etmeye çalışıyor ama bu durum savunma üçlüsünün yine deorganize olması anlamına geliyor ve Kerem’i savunma işi yine takımın geçiş savunması yönünden en kritik oyuncusu olan Bright’a kalıyor.

Bright’ın savunduğu koşu Altay’ın doğru çıkışıyla pozisyona dönüşmüyor.

30. dakikada Barış Alper yine Gustavo’nun omzunda. Nelsson bir baskıyla karşılaşmıyor ve durumun farkında olan Rashica hemen derine inerek top istiyor.

Rashica’nın inişi Szalai’yi de derine çekiyor. Bu durum Barış Alper’in Gustavo’yla bire bir kalmasına neden oluyor. Çok güzel bir dönüş yapan Rashica, Szalai’yi ekaret edip Barış Alper’e oynuyor.

Sağ kenardaki kanalı değerlendiren Barış Alper’in driplingine merkezden Kerem ve Sergio’nun koşuları eşlik ediyor. Genç santrforun merkeze çıkardığı top Kerem’le buluşuyor…

Kerem bir topuk hareketiyle arkasına doğru hareketlenen Sergio’yu görmeye çalışıyor…

Fakat kademeye giren Arao, topa Sergio’dan önce ulaşıyor ve bu tehlikenin yine net bir pozisyona dönmesini engelliyor.

Galatasaray’ın Barış Alper’in rolü ve oyun yaklaşımıyla birlikte sahada gösterdiği enteresan şeylerden biri de baskıya başladığı bölgeydi. Okan Buruk, böyle bir deplasmanda baskıyı beklenenden daha yüksekte yapmayı tercih etti. Batshuayi, Rossi ve King gibi oyunculara alan vermekten korkmadı ve Fenerbahçe’nin toplu/topsuz oyundaki savunma arızalarını değerlendirmek için takımının topsuz oyun merkezini oldukça ileride konumladı.

Fenerbahçe topla çıkmaya çalışırken ön hattın savunma üçlüsünü karşıladığı bölge bu konuda bazı fikirler veriyor. Okan Buruk ön hattını rakip birinci-ikinci bölge geçişine yollamaktan asla çekinmedi ve karşılama oyununda Kerem Aktürkoğlu üzerinden kurguladığı rol de sarı-kırmızılıların ana planına dair beklenmeyen noktalardan biriydi. Buradaki baskıda üçlü savunmaya baskıya giden üç oyuncu Rashica, Barış Alper ve Mertens. Kerem kadrajda yok çünkü çok daha derinde ve başka bir göreve sahip.

22. dakikadaki bu görüntü yine baskının nerede başladığını ve Kerem’in hangi karşılama rolünde olduğunu gösteriyor. Üç stoperi karşılayan üçlü yine aynı. Çift pivot Crespo-Arao ikilisini kontrol ediyor. Topa sırtını dönen ve kendi rolüne odaklanan Kerem Aktürkoğlu ise Bright Osayi-Samuel’i kontrol etmeye çalışıyor.

Maçın daha üçüncü dakikasında bu rolü fark etmek mümkün. Presi yapan üçlü yine aynı ekip ve işaretli Kerem Aktürkoğlu sağ çizgideki Rashica’ya göre çok daha derinde.

Normal şartlar altında bekine savunma yardımı ve savunma disiplini çok daha iyi olan Rashica’yı rakibin en tehlikeli bekiyle eşleşmişken daha derinde beklersiniz. Bu hem Rashica’nın savunma performansına ve Ferdi’ye karşı uygun bir rol hem de böylelikle Kerem’i rakip savunmaya daha yakın tutarak onun hücum meziyetlerinden yararlanma adına daha doğru bir karar gibi görünüyor. Ama Okan Buruk bunu yapmadı. Belki Rashica’nın baskıda daha iyi olacağını düşünerek, belki Sacha Boey’nin bire birlerdeki başarısına güvenerek ama muhtemelen daha çok sol bekte kendi pozisyonunda oynamayan Leo Dubois’nın oradaki muhtemel zayıflıklarını gizleme adına Kerem’i derinde tuttu. Fenerbahçe de Dubois-Kerem bölgesini Boey-Rashica’ya göre daha zayıf gördüğü için oyunu oraya yönlendirdi ve ters kenardaki fırsatları değerlendirme çabası içine hiç girmedi. Kerem de genel olarak bu rolde disiplin içinde kalmaya çalışarak Dubois’ya yardımcı oldu.

7. dakika içindeki bu karşılama planı da tamamen aynı. Topun sağ kenara gelmesiyle birlikte Galatasaray’ın oyunu kaymalarla nasıl sıkıştırmaya çalıştığını görmek mümkün. Ama top Bright’a gelir gelmez onun önüne çıkan Kerem bir kez daha derindeki savunma rolünü gösteriyor.

Berkan Kutlu o bölgedeki zafiyetin gizlenmesinde en kritik oyunculardan biri oldu. Fenerbahçe orada tespit ettiği zayıflığa yüklenmeye çalışırken bek (Dubois)-stoper (Abdülkerim) arasını savunma yolunda Galatasaray’a büyük artılar getirdi.

19. dakikada Rossi, sağ kenardaki Bright’a oynadıktan hemen sonra koşusuna başlıyor. Batshuayi yerleştiği nokta itibarıyla Abdülkerim’i içeri çekmiş durumda. Galatasaray’ın kendi solunda 1v2 kalmaması için Berkan’ın Rossi’nin koşusunu takip etmesi gerekiyor ve oyuncu tam olarak bunu yapıyor.

37. dakikada bir kez daha Berkan kendi bek-stoper arasını işgal ederek hem bire biri kaybetme ihtimali olan Dubois’nın arkasına dublaj yapıyor hem de oraya girme ihtimali olan Arao’yu kontrol ediyor. Berkan’ın yaptığı bu girişler Batshuayi tarafından manipüle edilen Abdülkerim’i de çok rahatlatan aksiyonlar olarak dikkat çekiyor.

Galatasaray sadece ilk yarıda sayısız pozisyon üzerinden kendi ana planının gücünü ve rakibin savunma zaaflarını gösterme fırsatını elde etti. Bu durum ikinci yarıda da değişmedi.

Sarı-kırmızılılar agresif hücumcu konuşlandırma ve uzun top oyununa ikinci yarıda da devam etti. 46. dakikayla birlikte arkadan eksilip sahaya Zajc, İrfan Can ve Lincoln gibi pas kalitesi yüksek oyuncularını atan Jorge Jesus’un ekibinin yeterli reaksiyonu gösterememesinde Galatasaray’ın bu tehditleri sürekli hissettirmesi de büyük faktörlerden biriydi. Rashica, Barış Alper, Mertens ve Kerem dörtlüsü sadece Fenerbahçe savunmasını kırmakla kalmadılar, aynı zamanda onların savunma hattını çıkarmasını ve kompakt bir yapıyla ikinci yarıda Galatasaray üzerinde baskı kurmasını da engellediler. Dolayısıyla bu galibiyette en büyük rol Okan Buruk’un ön hattaki tercihleri ve bu oyuncuların rollerini olağanüstü bir şekilde uygulaması oldu fakat arka taraftaki Berkan, Boey ve Nelsson’un savunma performanslarının ve Sergio Oliveira’nın organizatörlüğünün de sonuç üzerinde çok etkili olduğunu kabul etmemek doğru olmaz.

Fenerbahçe ise bu sezon muhtemelen ilk kez bir 90 dakika boyunca bu kadar fazla zor duruma düştü. Ligin ilk 12 haftasında çok güçlü oyunlar ve sonuçlar ortaya koyan Fenerbahçe’ye rakiplerin gösterdiği yeni yaklaşım henüz Jorge Jesus tarafından çözülebilmiş değil. Artık rakipler onlara karşı oyun kurmuyor ve bu durum Fenerbahçe’nin pres odaklı oyununun geriye gitmesinde en büyük faktör. Sarı-lacivertlilerin üçüncü bölgede kazandığı top sayısı düşüş gösterirken rakiplerin uzaklaştırmaları sonrasında birinci bölgede kazandıkları toplar da artmaya başladı. Bu durum Fenerbahçe’nin topa sahip olma oyununda bir gelişim göstermesini zorunlu hale getiriyor ve Jorge Jesus’un talebeleri henüz bunu ortaya koyabilmiş değil. Ortaya çıkan bu krizin kısa vadede ne kadar etki yapacağında en büyük faktör de bu olacak gibi görünüyor. Jorge Jesus şu ana kadar ikinci bir plana pek ihtiyaç duymamıştı. Fakat aynı Okan Buruk’un son yedi haftada gösterdiği dönüşüm gibi onun da bazı şeyleri değiştirmeye hızlı bir şekilde ihtiyacı var.

--

--