Galatasaray’ın oyun kurma problemleri: Baskı yönlendirme ve Luyindama

Hafta sonu oynanan Kasımpaşa maçı Galatasaray’ın çözmesi gereken bazı sorunlarını bir kez daha gösterdi.

Emre Özcan
Tardini

--

Galatasaray, geçtiğimiz hafta sonu Kasımpaşa deplasmanında son derece iyi oynanmış bir ilk yarıda 2–0'lık üstünlüğü yakalamasına rağmen ikinci yarıdaki oyun düşüşü ve yenen gollerle sahada iki puan bıraktı. İlk yarının son dakikasında yenen gol, sol bek Patrick van Aanholt’un ceza sahasında kaybettiği top sonrasında onun kademesini yapamayan ve önde kalan orta saha nedeniyle geldi. İkinci goldeyse geriden oyun kurmaya çalışan Galatasaray’ın yaşadığı bazı sorunlar, Taylan Antalyalı’nın yaptığı hatayla birlikte gole sebep oldu ve Galatasaray sonrasında 2–2'ye reaksiyon veremedi.

66. dakikadaki pozisyonda oyun kurma çabası içindeyken Nelsson’un Muslera dışında görebileceği bir opsiyon yok. Çok adamla gelen Kasımpaşa’ya karşı kaleci dışında hiçbir oyuncu kendisini pas opsiyonu haline getirmiyor ve Danimarkalı stoper de yapması gerekeni yaparak Muslera’ya dönüyor.

Sonrasında Muslera’dan minör bir hata geliyor. Galatasaraylı oyuncuların kaleciye oluşturduğu opsiyonlar yine yetersiz. Kadrajda Muslera dışında sadece dört Galatasaraylı oyuncu mevcut ve Kasımpaşa beş oyuncuyla üçüncü bölgeye baskıya gelmiş durumda. Luyindama bu pozisyonda daha doğru bir pas tercihi olarak gözüküyor ama Muslera üç kişi tarafından kontrol altında tutulan Taylan’a oynuyor.

Taylan’dan kötü bir ilk dokunuş ve hemen baskıya gelen iki oyuncunun kazandığı top, hızlı bir paslaşmayla birlikte güzel bir vuruş sonrasında Galatasaray ağlarını görüyor. Galatasaray’ın pozisyonda oyun kurma yönünden belki yaptığı çok büyük yapısal hatalar yok. Ama kronik hale gelen pas atacak oyuncuya opsiyon ve birinci bölgede nicelik üstünlüğü oluşturmama sorunu, Muslera’nın yanlış tercihi ve Taylan’ın bireysel hatasıyla birleşince kalede görülen gole neden oluyor. Fakat bu pozisyon maçın ilk dakikalarından itibaren çok net bir şekilde ortaya çıkan bazı problemlerin de sahadaki tezahürü oldu. Dolayısıyla Kasımpaşa’nın ikinci golünü Galatasaray’ın yaptığı bazı hataların ve rakibin karşılama oyununa verilemeyen reaksiyonun sonucu olarak görmek mümkün.

Oyun kuran rakip takımda oyuncu seçerek baskı kurgulama ve ona göre karşılama planları hazırlama futbolda oldukça uzun zamandır var olan savunma planlarından biri. Bundesliga’daki Köln akademileri çıkışlı teknik adamların yoğunlukla kurguladıkları bu yönlendirme çeşitleri üst seviyede de farklı şekillerde kendisini gösterdi. Jürgen Klopp’un City maçlarında kullandığı regista odaklı gölge markaj, rakip stoperleri serbest bırakan orta blok karşılamaları ya da risk alıp bire bir adam savunmasıyla yapılan agresif baskılar… Bunlarla birlikte rakip savunmada ayağı yeterli olmayan oyuncuları serbest bırakarak diğer oyunculara baskı yapan ve rakip takımı oyun kurulumunun zayıf halkasına yönlendiren ve ayak kalitesi düşük oyuncunun yapacağı hatalarla önde kazanılan toplarla geçiş kovalayan takımlar uzun bir süredir ligimizde de mevcut. Kasımpaşa, Galatasaray’a karşı maç boyunca tam olarak bunu yaptı ve sarı-kırmızılıların özellikle oldukça iyi gözüktüğü ilk yarıda dahi deplasman ekibine sıkıntılı anlar yaşattı.

Bugünün trend futbolunda birçok takımın yaptığı gibi karşılama ve pres planını 4–4–2 üzerinden oluşturan Kasımpaşa’nın planı 10. dakikadaki bu görüntüde kendisini belli ediyor. Takımın yeni transferi ve ayak kalitesi iyi olan Victor Nelsson, Jorgensen tarafından kontrol ediliyor. Ön ikilinin diğer ismi Hajradinovic ise Luyindama’ya çıkmaktan imtina ediyor ve savunma önündeki Berkan Kutlu’yla oynuyor. Arkadaki üçlünün en iyi iki ayağı Kasımpaşa tarafından markaj altında ve Luyindama riske ediliyor. Bu artık Galatasaray maçlarında sık görmeye başladığımız bir durum. Dolayısıyla ev sahibi topun Luyindama’ya gitmesinden pek çekinmiyor.

21. dakikada yine benzer bir durum var. Jorgensen, Nelsson’u kontrol ediyor. Hajdradinovic yine Berkan’ın üzerinde markajda. Luyindama ise çevresinde çok büyük bir boşlukla Kasımpaşa savunması tarafından görmezden geliniyor ve Galatasaray oyun kurarken o bölgeye yönlendiriliyor.

Nelsson’un Luyindama’ya verdiği pas sonrasında Berkan’ın üzerindeki Hajradinovic, Kongolu stopere baskıya çıkıyor.

Fakat bunu yaparken Berkan Kutlu’yu da kontrol ediyor. Boşnak futbolcu prese giderken Luyindama ve Berkan’ın tam arasında konumlanıyor. Yani Luyindama’nın Berkan’ı görme şansı yok. Jorgensen de zaten pasla birlikte Berkan’a doğru yaklaşmış durumda. Dolayısıyla Kasımpaşa, Galatasaray’ın savunma önü oyuncusuyla merkezden çıkmasını istemiyor. Luyindama’nın mecburen Boey’i gördüğü pozisyon Paşa savunmasının hazırlıklı olmasıyla birlikte tekrar geriye dönmesine neden oluyor ve Galatasaray’dan başarısız bir oyun kurma denemesi geliyor.

31. dakikada yine benzer bir durum mevcut. Luyindama serbest. Jorgensen ve Hajradinovic bir yandan Nelsson’u kontrol ederken bir yandan da Berkan’a gölge markaj yapıyorlar. Nelsson, yine Luyindama’ya oynamaya zorlanıyor. Zira sol tarafa dönme şansı görüntüde de görüldüğü gibi mevcut değil. O bölgede Kasımpaşa savunması 4'e 3 üstünlüğe sahip ve genç stoperin yapacağı başka bir seçim yok. Derine gelerek ekstra opsiyon sunmaya çalışan bir merkez oyuncusu ya da bek de bulunmuyor.

Aynı durum 35. dakikada bir kez daha görünüyor. Luyindama topla buluşmuş durumda. Berkan baskı altında ve pas alabilecek durumda değil. Kadrajda sağ bek Sacha Boey de yok. Luyindama hem pas kalitesi hem de pas yapabileceği opsiyonu olmayan bir oyuncu konumunda. Galatasaray öne çıkamıyor.

Dört saniye sonra Hajradinovic yine baskıya geliyor ve yine Berkan’la Luyindama’nın arasına girerek rakibe pres yapıyor. Boey yine önde ve Luyindama’nın kaleci Muslera’ya dönmekten başka çaresi yok.

Muslera’nın aldığı topta Kasımpaşa savunmasının aldığı şekil aynı. Bir kez daha Galatasaray savunması Luyindama’ya zorlanıyor. Zira başka bir pas opsiyonu yine pek yok gibi.

Luyindama bu kez driplinge başlıyor. Ama yine pres görüyor Hajradinovic’ten. Dolayısıyla çıkmaktan vazgeçiyor ve tekrar Nelsson’a dönüyor.

Galatasaray o bölgede 3'e 2'lik üstünlüğe sahip ama Luyindama’nın yetersizliği ve Galatasaray’ın arka üçlüsünün oyun kurulumunda sağlıklı şekil alamaması buradaki üstünlüğü deplasman ekibinin kullanamamasına sebep oluyor. İleri oynandığı durumda orta blokta Kasımpaşa oyuncularının sayısal üstünlüğü mevcut. Hatta dışta kalan van Aanholt’la birlikte 4'e 2'lik bir fazlalıktan bahsetmek bile mümkün.

İlk yarının uzatmalarında Kasımpaşa’nın yine bire bir adam markajı odaklı sert baskısında Luyindama boşta. Sacha Boey pozisyonda köşe gönderine yakın bir konumda. Dolayısıyla opsiyon olma isteği var ama verimli bir alanda değil. Galatasaray yine o bölgeye yönlendiriliyor.

Sonrasında Kasımpaşa savunmasının aldığı şekiller gölge markajla Muslera’nın bazı pas tercihlerini görememesine neden oluyor. Galatasaray’ın hemen her oyuncusu kontrol altında. Muslera’ya yeterli opsiyonu oluşturan Galatasaraylı oyuncular ise mevcut değil. Kasımpaşa’nın sayısal üstünlüğü bu anda da dikkat çekiyor.

Galatasaray’ın attığı gol de aslında Nelsson’un çaresiz kaldığı anlardan birinin sonucunda geldi. Nelsson sol kanada uzun oynamadan hemen önce ortaya çıkan görüntü yine Berkan’a oynamanın imkansız olduğu, derine merkezden gelen başka bir oyuncunun olmadığı ve Luyindama dışında Nelsson’un pas verecek bir oyuncuyu göremediği bir pozisyon. Nelsson’un bu an ortaya koyduğu uzun pas becerisi, van Aanholt’un harika tek dokunuşu ve Cicaldau’nun kenarda Kerem’e attığı topla birleşince etkili bir atağa dönüştü. Kerem’in bireysel becerisi, Morutan’ın özel dokunuşlarıyla birleşti ve Galatasaray golü buldu. Etkili prese karşı her zaman geçer akçe olan uzun top golde ön plana çıktı ama Galatasaray’ın başka bir çıkış planı yine yok gibiydi. Bunun uzantısı olan Nelsson’un, Kerem’in ve Morutan’ın bireysel yeteneği golde ön plana çıkan konular oldu.

İkinci yarıda da durum çok farklı değildi. 59. dakikada bu kez Luyindama pas verecek üç opsiyona sahip. Fakat burada da oyuncunun ayak ve karar yetersizliği öne çıkıyor. Galatasaray üç oyuncudan da çıkabilecekken Luyindama bu tercihleri değerlendirmiyor.

Topu ayağında tutuyor ve kaybediyor. Kaybettiği anda bölgede Kasımpaşa oyuncularının kurduğu sayısal üstünlük de sadece birkaç saniye içinde değerlendirilmeyen opsiyonların ne gibi sorunlara yol açabileceğini de gösteriyor gibiydi. Peki Galatasaray ne yapmalıydı?

İki stoperin yanına ya da ortasına inecek tek bir oyuncu Galatasaray’ın kenarlardan daha rahat çıkış yapmasını sağlayabilirdi. İkinci yarıda Taylan’ın oyuna girmesi sonrasında Berkan’ın iki stoperin soluna inerek oluşturduğu pas opsiyonu iki Kasımpaşa ön oyuncusuna karşı hemen şekil üstünlüğünü ortaya çıkarıyor. Merkezden yaklaşan Taylan’la birlikte ortaya çıkan 3+1, çift forvetli yapılara karşı gayet iyi bir çözüm. Bunu ilk yarıda Berkan birkaç kez yapmaya çalıştı ama hepsi bireysel bir çaba gibi göründü.

Bunun yerine Galatasaray, hep bire bir baskı altında kaldı. Kalecisine döndü ve Muslera’nın uzun top oynamasına razı oldu.

Kasımpaşa’nın zaman zaman üçlü olmaya çalışan Galatasaray’a karşı kaliteli, mesafeleri iyi ayarlayan baskı hatlarıyla gelmesi ve sürekli sayısal üstünlük elde ederek presi yapması da onların bu yönden çok iyi bir planla maça çıktıklarını gösteriyordu. Yani tek sorun Galatasaray’ın problemleri değildi, bu problemleri sürekli sahada ortaya çıkaran başarılı bir karşılama planı da maça etki etti.

Oysa Galatasaray bundan sadece iki yıl önce yine aynı takıma karşı ve yine aynı statta, yine Fatih Terim’le fakat başka bir planla sahadaydı.

Galatasaray’ın dörtlü savunmasının önündeki iki savunma oyuncusu Lemina ve Seri’den biri (Lemina) savunma arasına girip savunmayı üçlerken diğeri (Seri) savunma önündeki oyun kurucu haline dönüyordu. Lemina savunmanın arkasındaki, Seri de önündeki oyun kurucuydu ve Galatasaray sürekli kenarlar üzerinden çıkış yapmayı başarıyordu. Pozisyonda Lemina’nın derine gelen Seri’yle birlikte topu oynayabileceği üç opsiyon mevcut.

14. dakikada da benzer bir durum söz konusu. Lemina kontrol sahibi. İki kenardaki stoper üzerinden Galatasaray çıkış yapabilir. Derine inen Seri de devamında ekstra bir opsiyon oluşturuyor.

Keza 17. dakikadaki görüntü de oyunu üç kişiyle kurmanın 4–4–2'lere karşı ne kadar başarılı olduğunu şekil itibarıyla gösteriyor. Hem üç stoper hem de çizgiden derine gelen sol bekle (Linnes) birlikte Marcao birden fazla pas tercihine sahip. Burada öne oynayıp çizgiden oyunu genişleten Linnes’le birlikte ikinci bölgeye çok rahat bir şekilde geçmeyi başarıyor Galatasaray.

Sonuç

Evet bu takımda Seri yok, bu takımda Lemina da yok. Keza Marcao da şu anda oynamıyor. Bu kalite düşüşü elbette bir takımın oyun kurma noktasında işini zorlaştırır. Ama özellikle de böyle zamanlarda oyun kurma strüktürü takımlar için daha önemli hale gelir. İki sezon önce sahadaki var olan kalitesini son derece iyi bir planla destekleyen Galatasaray, düşük kaliteye aynı desteği sunmuyor ve bu da sahada bazı sonuçlara neden oluyor.

Bugünün trend oyununda çift forvetle baskı yapan takımlara karşı üçüncü bir opsiyon geride mecburiyet haline gelmiş durumda. Galatasaray oyun kurma yeteneği olmayan iki bek van Aanholt ve Boey’den bu desteği alabilecek gibi durmuyor. O halde Lemina gibi sürekli derine inerek savunmayı üçleyen bir oyuncu iki yıl önceki Kasımpaşa maçı gibi şart görünüyor. Fatih Terim benzer bir arkada ikiye iki oyun kurma tercihini o sezonun başındaki Fenerbahçe derbisinde de uygulamış ve Galatasaray yine zorlanmıştı. Sonrasında Lemina’nın merkez stoper gibi konumlanmasıyla çözüm harika olmuştu ve pandemi öncesi Galatasaray oyun kurma gelişimiyle çok dominant oyunlar sergilemişti. Kasımpaşa deplasmanı o serinin bu yönden başyapıtlarından biri oldu. Fatih Terim’in mevcut Galatasaray için de benzer bir sezon içi hamlesine ihtiyacı var gibi görünüyor. Hafta sonu oynanan maç puan kaybı dışında bu yönden de oldukça net mesajları ortaya koymuş durumda.

--

--