Manchester City 1–3 Lyon: Doğru plan, yanlış uygulama?

Takımının başında bulunduğu dördüncü sezonda da Şampiyonlar Ligi yarı finalini göremeyen Pep Guardiola kötü mağlubiyetlerine bir yenisini ekledi.

Emre Özcan
Tardini
Published in
9 min readAug 16, 2020

--

Bundan tam bir hafta önce Real Madrid’i, deplasmanda yendikleri 2–1'in rövanşında sahasında ağırlayan Manchester City, o maçı da aynı skorla kazanmış ve Lizbon’a gelmeye hak kazanmıştı. Aynı gün, aynı saatte Juventus’u eleyerek çeyrek finalde City’nin rakibi olan Lyon için basın toplantısında konuşan Pep Guardiola, rakibiyle alakalı şunları söylemişti: “Rakip analizi ekibimizle konuştum ve duyduğum şeyler hoş değil. Çok dikkatli olmalıyız.”

Bu sezon ligde ağırlıkla dörtlü savunmayla oynayan Rudi Garcia’nın takımı özellikle hedef maçlardaki üçlü savunma örnekleriyle dikkat çekiyordu. Sezon başından itibaren Paris St. Germain, grup aşamasındaki Leipzig ve Şubat ayındaki Juventus gibi maçlarda üçlü savunmayla mücadele eden Lyon, sezonun pandemi öncesindeki son bölümünde de direksiyonu bu yapıya kırar gibi olmuştu. Fransa’da liglerin bitirilmesiyle birlikte verdikleri uzun aradan kupa finalindeki PSG maçıyla dönen Lyon’da Garcia’nın tercihi o maçta da üçlü savunmaydı. Dolayısıyla City’ye karşı da tercihin bu olacağı az çok belli gibi görünüyordu.

Fakat Manchester City için aynı şeyleri söylemek pek kolay değil. Pep Guardiola’nın ilk 11'i belli olduğunda iki stoperle (Laporte ve Garcia) birlikte Fernandinho ve Rodri’nin diğer orta saha oyuncuları KDB-İlkay’la aynı anda kadroda olması bir garipliğe işaret ediyordu. Real Madrid maçlarındaki sahte 9 kullanımından ziyade defansif bir 4–3–3 ya da üçlü savunma daha çok öne çıkan yapılardı ve Guardiola’nın tercihi ikincisi oldu.

Bu sezon Everton maçında üçlü savunmada Rodri’yi Fernandinho’yla birlikte stoper hattında kullanan Pep’in bu kez ikisinden birini orta sahada kullanacağı kesindi. Katalan teknik adam tercihini, bu sezonun büyük bölümünde o pozisyonda oynattığı Fernandinho’dan yana kullandı. Kyle Walker ve Joao Cancelo’nun kanat bekleri olarak çizgide olduğu yapıda hücum hattını Sterling, Jesus ve hemen arkalarındaki De Bruyne oluşturuyordu.

Peki bu sezon çıktıkları 50'den fazla maçta sadece üç kez ana plan olarak kullandıkları üçlü savunmayı bu maçta dördüncü kez tercih etmelerinin sebebi ne olabilirdi? Buna verilebilecek birinci cevap rakibin şekli. Bu sezon ligde Wolves ve Manchester United’a karşı oynadığı dört maçı da kaybeden City’nin iki rakibi de bu dört maça üçlü savunmayla çıkmışlardı. Atletizm seviyesi standardın üstünde olan ve derinde bekleyen üçlü savunma yapılarına karşı Guardiola takımın başına geçtiği günden beri sorun yaşayan Maviler’de deneyimli hoca, muhtemelen bu kez aynı hatayı yapmak istemedi. Rakiple bire bir eşleşmeleri 3–5–2'yle daha iyi yapabilirdi. Özellikle maçta da ortaya çıktığı gibi yapı itibarıyla Wolves’a çok benzeyen, aynı dizilişle (3–5–2), aynı pozisyonlarda benzer atlet oyunculara sahip olan Lyon’a karşı sürekli kaybettiği 4–3–3'ünü sahaya çıkarmaması anormal değildi.

Bir diğer neden de büyük ihtimalle sezon boyu savunmada sıkıntılar yaşayan City’de Guardiola’nın nicelik olarak bölgeye ekstra bir oyuncu ekleyerek o hattı biraz daha güçlendirme çabasıydı. En uçta Ekambi ve Memphis, kenarda Cornet gibi çok atlet ve savunma arkasına rahat geçebilen oyunculara karşı atletizmi düşük bir tandemle sahaya çıkmaktansa, üçlü savunmayı ön plana almak yine çok mantıksız değildi. Fakat yapıyı kurarken Guardiola’nın hatlarda tercih ettiği oyuncu tipleri ortaya bazı problemler çıkardı.

Manchester City, Pep Guardiola yönetimi altında toplu oyunu çok uzun zamandır 3–2–5 şeklinde oynuyor. Dolayısıyla sahaya 3–5–2 şeklinde dizilerek rakibi karşılayan takımın top onlara geçince yine bu şekle geçiş yapacağını tahmin etmek zor değildi. 4–3–3'e göre 3–5–2'den 3–2–5'e geçiş rotasyonu çok daha kolay. Kanat beklerinin öne çıkarak De Bruyne, Jesus ve Sterling’den oluşan üçlü hücum hattına eklemlendiği düzen ortaya daha farklı bir beşli hat çıkarıyor. 4–3–3 oynadığı dönemlerde iki kenar oyuncusunun (Sterling ve Mahrez) çizgiye açıldığı ve iki sekiz numaranın (İlkay/Silva ve De Bruyne) aralara girerek oluşturduğu 3–2–5'te bekler üçlü savunma ve çift pivotta istihdam ediliyordu. Fakat bu üçlü savunmada Cancelo ve Walker’ı direkt bir şekilde hücum hattına entegre eden Guardiola, özellikle bu oyunculardan beklediğini bulamadı.

6. dakika içinde ortaya çıkan bu görüntü kompakt bir Lyon savunmasını topsuz oyunda ortaya koyuyor. Neredeyse 20'ye 20 metrelik bir alanda 10 oyuncusuyla kompakt bir şekilde City’yi bekleyen Lyon’un bu yapıyı ortaya çıkarabilmek için kenarlardan feragat etmesi o bölgelerdeki boşluklarla net bir şekilde ortada. Fakat Walker ve Cancelo, ilk 45 dakika boyunca bu bölgelere penetre etme noktasında büyük sorunlar yaşadı ve bu da City’nin set oyununu ziyadesiyle etkiledi.

21. dakikadaki bu plan kanat beklerinin sorunlarını ve rakip yarı sahaya yerleşim problemlerini gösteriyor. Üçlü savunmanın sağ stoperinden oyun kuran Fernandinho’nun topu atabileceği oyuncular sınırlı. Lyon’un 10 oyuncusu yine çok küçük bir alanda (kırmızı bölge) oldukça kompakt bir savunma yapısı gösteriyor. Özellikle sağ kanatta büyük bir boşluk var ve oraya penetre etmesi gereken Walker geride. Tehdit oluşturmadığı için de kendi savunmasının solunda Lyonlu oyuncular iki City hücumcusuna karşı üçe ikilik bir avantaja sahip. Fakat daha önemlisi kompakt Lyon savunmasının içinde sadece tek bir City oyuncusu (De Bruyne) var. Lyon hatlarının arasını zorlayan KDB harici bir oyuncu mevcut değil ve bu durum da oyun kurmayı imkansız hale getiriyor. Sterling’in çizgiye açılarak merkezi zayıflattığı, Cancelo’nun da gelmesini engellediği düzen oldukça sorunlu görünüyor.

Hemen bir dakika sonrasındaki görüntü yine benzer. Walker bu kez olması gereken yere çıkıyor fakat kırmızı bölgedeki tek oyuncu De Bruyne (işaretli oyuncu) topu almak ve oyunu kurmak için derine gelmiş durumda. Alan içinde neredeyse hiçbir City oyuncusu mevcut değil ve İngilizler bu setten de sonuç alamıyor.

32. dakikada kanat bekleri yine olması gereken yerdeler ve ön tarafta da dört City oyuncusu Lyon savunmasını manipüle etmeye çalışıyor. Fakat savunmadan oyun kurmaya çalışan Fernandinho’nun seçenekleri bir kez daha sınırlı. Çizgide sıkıştırılmış Walker ya da içeride kontrol altında olan Rodri dışında tercih yapma şansı yok. Lyon’un hücum hattıyla orta saha hattı arasında oyun kurmak için ideal olan mavi havuzda ise yine hiçbir Cityli mevcut değil. Pozisyonda Fernandinho, Walker’a oynadı ve kenar oyuncusu sıkışık bölgede basit bir pas hatası yaparak topu kaybetti.

Premier League ekibinin ilk yarıda rakip yarı sahada sete doğru pozisyonlarla oturduğu belki de tek an olan 42. dakikadaki bu planın devamındaysa sağdan sola ve sonra tekrar soldan sağa değişen oyun Sterling’in çizgiye inip adam eksilterek yaptığı cut back’le Rodri’nin ceza sahası içinden kaleye gönderdiği bir şutla sonlandı.

Kyle Walker ve Joan Cancelo ilk yarıda doğru pozisyonları almakta zorlandılar. Doğru yerde bulundukları anlarda ise üretkenlik gösteremediler. Walker ilk 45 dakika boyunca sağ kenarda bir kez dahi çizgiye inemedi ve herhangi bir ikiye bir içinde yer almadı. Cancelo ise sol kenardan getirdiği iki topta takımının çeyrek ve yarım şanslar bulmasını sağladı fakat devamını getiremedi. Normal şartlar altında beşli hücum hattını Sterling, Silva, Jesus/Kun, De Bruyne ve Mahrez gibi oyuncularla oluşturan City’de bu bölgeye bu maç için eklemlenen Cancelo-Walker ikilisiyle hattın yetenek baremi ve bunun sonucu olarak üretkenlik seviyesi dibe vurdu. Ne var ki üçlü savunmanın getirdiği tek problem kanat beklerinin hücum hattında yarattığı zayıflıklar olmayacaktı.

Pep Guardiola’nın üçlü savunmayı son dönemde az tercih etme sebeplerinden biri muhtemelen pres gücünü zayıflatması. Önden bir oyuncu eksilip arkada ekstra bir stoperle beklenen düzen, pres noktasında bazı problemleri beraberinde getirebiliyor. Marcelo’yla geriden oyun kurmaya çalışan Lyon’a karşı ön tarafta sadece beş oyuncuyla bulunan City’nin bu sekanstaki pres oyunu yetersiz. Marcelo’nun solunda Marçal boşta ve Marcelo’nun onu görmesi durumunda oyuncunun önünde kat edebileceği bir mesafe mevcut. Fakat Brezilyalı stoper bunu yapmıyor. Orta saha yuvarlağı içindeki Aouar, aradan pas açısıyla görülebilecek durumda. Bunun da en büyük nedeni o bölgeyi tutması gereken Rodri’nin dikkatinin Aouar’ın hemen solundaki Memphis tarafından çekilmesi. İspanyol orta sahanın o tarafa doğru yaklaşması Marcelo için bir pas açısı doğuruyor ve ön taraftaki yetersiz/dar baskı Lyon’un progresif bir pas yapmasını engelleyemiyor.

Lyon’un attığı ilk golde de benzer bir durum mevcut. Ön tarafta City yine eksik. Marcelo’ya yeterli baskıyı sağlayamayan De Bruyne, sağ çizgiyi de kapatamıyor ve Marcelo bu kez Marçal’ı görüyor.

Önünde yine bir boşluk olan Marçal, dripling halindeyken öndeki takım arkadaşlarına koşu gösteriyor. City savunması preste pek kompakt değil. Savunma hattının orta saha çizgisine yakın olması bu uzun toplarda zaten Lyon’un istediği şeylerden biri. Fernandinho’nun pozisyonu da doğru görünmüyor.

Marçal’ın iyi uzun topu Laporte ve Garcia’nın arkasına geçen Ekambi’yle birlikte pozisyonu getiriyor. Garcia arkadan gelerek yetişiyor ama müdahalesi sonrasında Cornet’nin önünde kalan top, Walker’ın jog atarak rakibini zorlamamasıyla Lyon’un golüne neden oluyor. Walker pozisyonda ofsaytı bozan ve sprinte kalkmayan oyuncu olarak üç stoperle birlikte hatalı.

Manchester City, ilk devreyi oyunun hiçbir departmanında iyi oynayamadı. Üçlü savunmanın ve bu yapıda Guardiola’nın tercih ettiği oyuncuların sonuçları olarak presi iyi yapamadılar, seti iyi oynayamadılar ve bunun sonucunda üretkenlik gösteremediler. Savunmadaki kırılganlıkları da golde bir kez daha ön plandaydı. Guardiola’nın ikinci yarıya skor dezavantajıyla dörtlü savunmaya dönerek başlaması ihtimallerden biriydi fakat hocanın ana planına gösterdiği sadakatin devre aralarında genellikle ortaya çıkması City’ye bir 10 dakika daha kaybettirecekti. İkinci 45 dakikaya da aynı şekilde çıkan City’de oyun değişmeyince Guardiola, Riyad Mahrez’i oyuna aldı. Fernandinho’yu çıkararak arkadan eksilmiş oldu ve dörtlü savunmaya döndü.

Değişiklik sonrası ortaya çıkan 4–2–3–1

Mahrez’in oyuna girişiyle birlikte toplu oyundaki konsept değişmedi ama oyuncuların pozisyonları ve rolleri değişti. Cezayirli oyuncunun sağ kenara gelmesiyle birlikte toplu oyunda Walker 3–2–5'in sağ stoperine geçti, Mahrez ise beşli hattın sağ kenarına yerleşti.

Mahrez değişikliği sonrasında City’nin toplu oyunu

Mahrez’le beraber topu tamamen alan ve Cornet’nin de iyice derine gelmesiyle birlikte kontra tehdidi zayıflayan Lyon’a karşı City, oyunun tamamen hakimi oldu. Oyuncu değişikliğinin geldiği 56. dakikayla De Bruyne’nin golü attığı 69. dakika arasında rakip kaleye 5 şut atan ve topla %80 oynayan City, oluşturduğu baskıyla rakip savunmanın da hatalar yapmasını sağlayacaktı.

Merkeze gelen Mahrez’in savunma arkasına kaçırdığı Sterling’in Denayer’den kurtulup ceza sahasına çevirdiği top skoru 1–1'e getirdi. Fakat özellikle Sterling aksiyona başladığı sırada kaleden 40 metre uzaklıkta olan Belçikalı oyuncunun attığı koşuyu takip etmeyen Lyon orta sahası, savunmanın önünde büyük bir boşluk bırakarak golün de hazırlayıcısı oldu. Fakat City’de savunma hataları devam ediyordu.

İngilizler geriden oyun kurmaya çalışırken rakip yarı sahada pas hatasıyla topu kaybeden Laporte, hataların başlangıcını yaptı. Lyon topu kazandıktan sonra derinde kalan Garcia ofsayttan kaçınmak için hemen öne çıktı ama hamle zamanlamasında geç kaldı ve büyük boşluk bırakarak Lyonlu oyuncunun aradan Ekambi ve Dembele’nin önüne bıraktığı topu kesemedi. Bu kez ofsaytı bozan pas hatasını da yapan Laporte’tu ve onun arkasındaki Dembele Lyon’u bir kez daha öne geçirdi.

Sterling’in 2–1'de kaçırdığı inanılmaz gol ve hemen arkasından bu kez de Ederson’un büyük hatasıyla gelen yarı final imzasıysa maçın sonu oldu. Lyon çok iyi oynadığı maçı 3–1'le kazandı ve gol beklentisinde rakibine ezilmesine rağmen (3.06 City, 0.83 Lyon) oldukça haklı bir galibiyete imza attı.

Sonuç

Fransızların Bayern karşısında işi pek kolay olmayacak. Zira Cityli oyunculara karşı sahip oldukları atletizm üstünlüğünü Bayern’e karşı göstermeleri pek mümkün değil. Bu nedenle sadece durdurarak savunma hatası yapacağı kesin olan City’yi geçtikleri bu maçtan daha fazlasına ihtiyaçları olacağı ortada. Bayern’e karşı üretmeleri gerekiyor ve Rudi Garcia bu sabahla birlikte bunun üzerine çalışmaya başlayacaktır.

Manchester City’de ise bir Şampiyonlar Ligi sezonu daha Pep Guardiola için hayal kırıklığıyla bitti. Bu sezon ligi savunma problemleri nedeniyle kaybetmişlerdi. Şampiyonlar Ligi’nde de değişen bir şey olmadı. Savunma hataları geçtiğimiz sezon Tottenham eşleşmesinde olduğu gibi yine yarı finale mal oldu. Guardiola, bu maça çıktığı ana plan düşüncesinde haksız değildi fakat kanat beklerinin ikisinin birden hücum beşlisinde yer almaları, 60 dakika boyunca üretkenlik problemlerine sebep oldu. Bunu maça başlamadan tahmin etmesi belki mümkün değildi ama erken müdahale sonucu değiştirebilirdi. Ana planına yaklaşık bir saat boyunca sadık kalan Pep, bu maçı da kaybetti ve önümüzdeki sezonun planlarına başladı. Fakat bu maçın hikayesi yaz dönemindeki savunma transferini sadece Nathan Ake’yle sınırlı bırakmayabilir.

--

--