Monaco 0–2 Juventus: Allegri’den üçlü savunma sürprizi

Maça son beş ayda pek denemediği 3–5–2'yle çıkan Allegri, bir kritik mücadeleden daha istediği sonucu almayı başardı.

Emre Özcan
Published in
5 min readMay 4, 2017

--

Monaco’nun kendi evinde klasik 11'iyle çıkmasının beklendiği maçta Juventus’tan beklenen ise son Barcelona maçının 11'inden cezalı Khedira’nın yerine Marchisio’yla mücadeleye başlamaktı. Fakat maçtan 1 saat önce gelen kadroda Barcelona maçlarından farklı olarak Cuadrado’nun yerine Barzagli’nin ilk onbirde olduğu görülüyordu.

Allegri’den ilk etapta beklenen bu sezon sürpriz bir şekilde döndüğü 4–2–3–1'e devam etmekti. Zira Ocak başında Lazio maçıyla döndüğü bu sistemi sadece 2 maç için üçlü savunmaya çevirmiş ve ciddi bir istikrar göstermişti. Üstelik 4–2–3–1'le başladığı maçlarda son dakikalarda Barzagli’yi oyuna aldığında oyuncuyu genellikle sağ beke gönderiyor ve bekteki Dani Alves’i ya da Lichtsteiner’i sağ öne alıyordu. İki Barcelona maçında da Barzagli’yi kenardan oyuna alan Allegri, bunun örneğini vermişti. Üçüncü neden olarak da Monaco’nun en kuvvetli bölgesinin sol kenarı olması oraya ek bir savunma sigortası alma fikrini mantıklı gösteriyordu. Hücumcu bek Sidibe’nin önünde yer alan Thomas Lemar ve kendisini sürekli sola atarak savunma arkasına hücum eden Kylian Mbappe’nin oluşturacağı üçgenlere önlü arkalı iki bekle cevap vermek çok yanlış olmayabilirdi. Özellikle de diğer kenarda yer alan Mandzukic ve onun forvet koşularıyla fazlasıyla savunmacı görünen bu değişikliğe rağmen asimetrik bir dengeyi oluşturmak da mümkün görünüyordu. Ve belki de en önemlisi Allegri birkaç hafta önceki Genoa maçı hariç hiçbir maçta üç forveti Dybala, Higuain ve Mandzukic’in onbirde olduğu bir 3–5–2 takımıyla sahada yer almamıştı. Önem derecesi yüksek bir maçta bu fikrin denenmişliği yoktu ve tüm bunlarla birlikte dörtlü defans ön plana çıkıyordu. Fakat Allegri böyle yapmadı.

Monaco vs. Juventus

Barzagli’yi geçtiğimiz sezonki 3–5–2'deki klasik bölgesine sağ stopere yazan Allegri Higuain ve Mandzukic ikilisinin arkasına Dybala’yı koymuştu. Kağıt üzerinde geçen seneki yapıdan farklı olmayan bu yapı pratikte, yani maç içerisinde farklı rollerle farklı bir Juventus’a evrilecekti.

Üçlü savunmanın nedenleri

Peki Max Allegri neden böyle bir karar vermiş olabilirdi? Bunun için onbirdeki bazı oyuncular üzerinden çıkarımlar yapılabilir. En büyük etkenin Sami Khedira olması muhtemel görünüyor. Takımın ana orta saha rotasyonu içinde savunmacılığı en yüksek isim olan Khedira, hem sahada kapladığı alan, hem de temposuyla dörtlü savunmanın önünü dolduran bir oyuncu. Onun yokluğunda hala maç kondisyonunu elde edememiş regista Marchisio ve en çok eleştirilen özelliği savunması olan Pjanic’le oynayacak olmak Allegri’yi arkaya ekstra bir oyuncu atmaya zorlamış olabilir. Keza Pirlo’yu savunma önünde oynattığı 4–4–2'de de Pirlo’nun açığını kapatmak için üç tempolu orta saha Pogba, Vidal ve Marchisio kullanan Allegri’nin gerideki dörtlünün önünde kullanacağı iki oyuncu İtalyan teknik adama, öndeki Dybala-Higuain ikilisiyle birlikte muhtemelen savunma anlamında yetersiz geldi.

İkincisi, Monaco’nun klasik 4–4–2 oynadığı ortamda forvet hattındaki Mbappe ve Falcao ikilisini iki stoperle baş başa bırakmak istememek ve arkaya bir kontrolcü gönderme düşüncesi de üçlü savunmaya dönme konusunda Allegri’nin kafasında bir ampul yakmış olabilir. Marcelo Bielsa’nın karakteristik özelliklerinden biri olan rakibin merkez forvet sayısından +1 stoperle oynama düşüncesi futbolda birçok teknik adama ilham olmuş durumda. Birbirinden yapı olarak tamamen farklı ve çok tehlikeli iki forvete karşı önden fazla destek alamaması muhtemel bir dörtlü defansla oynamak o kadar da mantıklı olmayabilirdi.

Görünmeyen kahraman Mandzukic

Higuain ve Mandzukic’in arkasında serbest görünen Dybala’nın ikincil ve önemli görevi sağa kırılıp Dani Alves’e yardımcı olmaktı. Higuain’in yanında görünen Mandzukic ise sürekli kendisini sola atarak 4–2–3–1'deki rolünden çok da farklı görünmüyordu. Böylece kenarları ikileyip rakibin bekleriyle gelmesinin önünü de kesmek isteyen Allegri, özellikle Mandzukic’ten yine çok yardım gördü.

Oyunu geriden genellikle sağ stoperdeki Glik ve yanındaki Dirar üzerinden kurmaya çalışan Monaco’ya karşı o bölgede dünyanın en iyi defansif forvetlerinden biriyle oynamak rakibin hücum denemelerine ket vurmak anlamına geliyordu. İlk 15 dakikada oyunun tek hakimi Juventus’tu. Önde basmaya çalışan rakibine aynı şekilde ikinci ve zaman zaman üçüncü bölge baskısıyla cevap veren ve topu elde eden Juventus’un oyun hakimiyetinde Pjanic ve Marchisio’nun top teknikleri öne çıkıyor ve deplasman ekibi rakibine pek de top göstermiyordu. Rakibin savunmada daha zayıf beki Sidibe’nin üzerinden Dani Alves ve Dybala üzerinden birkaç hücum denemesi üreten Juventus’un yarım saat bulmadan bu iki oyuncu üzerinden Higuain’le bulduğu gol avantajı getirdi.

Fakat Monaco reaksiyonu çok çabuk verdi. Bakayoko’nun derinde Dybala kontrolcüsü gibi kaldığı Monaco’nun öndeki dörtlüye arkadan Fabinho’yla destek vererek kullandığı pres olumlu sonuç çıkardı. Pjanic ve Marchisio’nun tempo ve savunma problemleri ön plana çıkmaya başladı. Bu iki oyuncunun savunma üçlüsüne yapışmasıyla oyunun kontrolü tamamıyla Monaco’ya geçti.

Gole kadar %68 topla oynayan Juventus, elbette skor avantajıyla geri çekildi ama ev sahibinin dinamik oyunu ve baskısı da bunda etkili oldu. 30–45 arasında %67'yle topa sahip olan takım bu kez Monaco’ydu. Mandzukic’in Alex Sandro’ya harika yardım getirdiği bu bölümde Dybala’nın tembel kaldığı anlarda Monaco, Sidibe-Lemar-Mbappe üçgeni üzerinden kendi solunda hücumlar üretti ve etkili oldu. Siyah-beyazlıların geriden topla hiçbir şekilde çıkamadığı o 15 dakikalık periyotta en büyük güvence büyük tecrübeye sahip olan savunma üçlüsüydü ve defans hattı o bölümde hatasız bir oyun ortaya koydu.

İkinci yarıya Allegri savunma hattını biraz daha öne çıkararak başladı. Monaco’nun bunaltıcı baskısına karşı Juventus yine savunmada bekleyen taraftı ama hem Dybala’nın Marchisio-Pjanic ikilisine verdiği destek, hem de Mandzukic’in üstün savunma performansı deplasman ekibinin top ve rakibin karşısında durmasını kolaylaştırdı. İkinci yarının hemen başında Falcao’yla önemli iki pozisyon bulan Monaco’da dikkat çeken en önemli şey oyuncuların girdikleri pozisyonlarda rahat vuruş açılarına sahip olamadan aksiyonu sonlandırmalarıydı. Marchisio’nun ikinci bölge baskısında Bakayoko’yu gafil avladığı pozisyonu harcamasından birkaç dakika sonra yine Marchisio-Dybala ikilisinin aynı oyuncudan kazandığı top ve Dani Alves’in ilk gole yakın mükemmellikteki asisti Higuain’ın fırsatçılığıyla birleşince işleri Monaco adına çok daha zora sokan gol geldi.

Golden sonra sürekli hata yapan Bakayoko ve günün etkisizlerinden Lemar’ı oyundan alan Leonardo Jardim bir reaksiyon ortaya koymaya çalıştı. Allegri’yse önce Higuain’i Cuadrado’yla değiştirerek hem Higuain’in savunma aksatma özelliğinden kurtuldu, hem de sağ kenarı güçlendirerek ikinci vasat savunmacı Dybala’yı en öne attı ve savunmayı fazlasıyla tazeledi. Hemen arkasından özellikle 30–45 arasında ve ikinci yarının bazı bölümlerinde yediği baskıdan çok yıpranan iki merkez orta sahası Marchisio’yla Pjanic’i Lemina ve Rincon’la değiştirerek o bölgeyi de daha dinamik ve kuvvetli hale getirdi. Muazzam stoper hattının önündeki tazeliğin yanında Cuadrado-Alves’li sağ kenar ve Alex Sandro-Mandzukic’li sol kenar maçı çok büyük tehlike yaşamadan bitirmek için yeterli oldu. Özellikle de morali ikinci golle fazlasıyla bozulmuş Monaco’ya karşı.

Sonuç

Juventus’un mükemmel bir maç çıkardığını söylemek kolay değil. Khedira’nın yokluğu takımı fazlasıyla etkiledi ama Allegri’nin uzun zamandır uzak durduğu üçlü savunma enstrümanını denemesi başarılı bir şekilde sonuca ulaştı. Üç deneyimli stoper neredeyse hatasız bir maç çıkardı ve önden yeterli desteği alamadıkları periyotlarda bile Monaco hücumcularını çaresiz bıraktı. Monaco ise belki de bu sezon ilk kez bu kadar kuvvetli bir savunmayla karşı karşıya kaldı ve elinden geleni yapmasına rağmen tecrübe ve sistem/yapı farkına kurban gitti. Max Allegri, Barcelona maçından sonra bir kez daha gösterdi ki takımına gerçekten çok hakim ve taktik esnekliği Juventus için çok büyük kazanç. 10 yıl önce küme düşürülmüş takımı son 3 sezonda iki kez Şampiyonlar Ligi finaline götürmenin eşiğine gelmiş durumda. Juventus doğru, hatta mükemmel idarenin semeresini görüyor ve iyi yönetilmeyenin sıkıntı yaşamaya mahkum olduğu yeni futbol düzeninde bu başarılara yenilerini ekleyecek gibi görünüyor.

--

--