Fenerbahçe 0–3 Olympiakos: Topla oynama süresi arttıkça çoğalan sorunlar

Sarı-lacivertlilerin kanat beki, stoper ve merkez problemleri Olympiakos maçında pahalıya mal oldu.

Emre Özcan
Tardini

--

“Kolay gibi görünse de yaratmak çok yorucu. Çok zor. Çok karmaşık. Bazen başlangıçta gol yersiniz ve zaten az olan alanlar iyice azalır.”

Barcelona kariyeri başlamadan önce İspanyol El Pais gazetesinde futbol üzerine yazılar yazan Pep Guardiola, 2006 Dünya Kupası’nı takip ederken bir maçtan sonra böyle bir cümle kurar. Denge oyunuyla 0–1 oyunu arasındaki farkı net olarak açıklayan Guardiola’nın yaptığı saptamadan dolayı ekstra sorun yaşayan binlerce takım dünya futbolundan geldi, geçti ve geçmeye de devam ediyor. Dünkü maç da sağlam bir rakibe karşı erken gol yemenin işleri nasıl daha çetrefilli hale getirdiğini kapanan ve genişletilemeyen alanlar üzerinden bir kez daha gösterdi.

Vitor Pereira, son bir haftada çıkardığı 11'lerle aslında Hatayspor ve Olympiakos maçlarının nasıl geçeceğini analiz ve tahmin etmiş gibi görünüyordu. Hatayspor’a karşı en uçtaki Enner Valencia’nın arkasında yine geçişte kullanabileceği Berisha ve Rossi’den sonra Olympiakos maçı için Berisha’yı dar alan becerisi daha yüksek ve 10 numara karakterli Pelkas’la değiştirmesi rakibin karakteri dışında lig-Avrupa, dış saha-iç saha farklarına da işaret ediyordu. Hatayspor maçından farklı olarak kanat beklerini de değiştiren ve Ferdi’yi sola çekip Muhammed yerine Osayi-Samuel’i sağ kenarda değerlendiren Portekizli teknik adam, yaptığı hamlelerden beklediğini alamadı. Zira karşısında gerçekten çok iyi bir savunma takımı vardı ve Olympiakos, oyunu Fenerbahçe’nin konfor alanının çok dışına çıkararak sahadan rahat bir galibiyetle ayrıldı.

Maça oldukça derinde bekleyen bir 4–3–3'le başlayan Olympiakos’un kompakt savunma anlayışı Fenerbahçe’yi maçın ilk dakikalarından itibaren zorlamaya başladı. Oyunu sağa götürmeye çalışan Fenerbahçe’ye karşı kısa ve dar bir takım savunmasıyla kendi soluna kayan Olympiakos, bütün çıkışları kapatmış durumda. Novak, Gustavo’ya pas atabilecek gibi duruyor ama birkaç saniye içinde öndeki üçlü büzüşerek Gustavo’ya kapanıyor ve oyun Kim Min-Jae üzerinden Attila Szalai’a dönüyor. Macar stoperin çıkışta yaptığı hata ve kaybettiği topta rakibe verdiği ikiye bir, Olympiakos’un kaliteli geçişiyle birleşince erken yenen gol işleri fazlasıyla zorlaştırmış oldu.

İlk pozisyonda ve öncesindeki yarım dakikalık sekanslarda oyun kurma çabasını gösteren yukarıdaki iki görüntüde merkezi tamamen kapatan ama aynı zamanda takımca çizgiye kayarak oradan da çıkış imkanı vermeyen bir rakip mevcut. Olympiakos’un iki merkezi Luis Gustavo ve Mert Hakan Yandaş’ı yakın alarak kontrol ediyor. Durum buyken yapılacak şey belli ve Fenerbahçe bunu düşük tempoda, ağır bir şekilde yaparak kalesinde bireysel hata nedeniyle gol gördü ama maçın devamında bir gelişim gösterildiğini söylemek de pek kolay değildi.

Fenerbahçe’de problemlerden biri yine kanat bekleriydi. Dörtlü savunmayla kompakt oynayan bir rakibe karşı üçlü savunmanın en büyük avantajı kanat bekleriyle yaratılan genişlik. Fakat sarı-lacivertliler Ferdi ve Osayi-Samuel’in pozisyonlarında hala çok yeni olmaları ve profil özellikleri itibarıyla bu yönden bir kez daha iyi iş çıkaramadı.

14. dakikadaki bu pozisyonda Rossi kendisini derine atmak durumunda kalıyor. Zira işaretli diğer oyuncu Gustavo markaj altında. Çift pivotun diğer üyesi Mart Hakan ise çizgide pozisyon alıyor. İki pivotun birbirine bu kadar yakın ve çizgide olması problemlerden biri. Kendi alanının gerisinde top alan Rossi için iki seçenek mevcut. Ya öne oynayıp çizgi üzerinden rakibi genişletecek ya da içeri oynayarak oyunun yönünü değiştirecek. Ama ikisi de mümkün gözükmüyor. Zira sağ ön için çizgide yer alması gereken Osayi-Samuel içeride konumlanmış durumda. Markaj altındaki Gustavo ise hareket ederek kendisini daha öne atıp pas opsiyonu olmayı seçebilir fakat böyle hareket etmiyor ve yerinde kalıyor. Rossi ve arkasındaki üç Fenerbahçeli oyuncunun set oyununda önerebileceği herhangi bir şey yok. Bright olması gereken yerde olmadığı için oradaki oyuncu da karşılamaya çıkarak rakibin Fenerbahçe’yi çok daha rahat kontrol etmesini sağlıyor. Kadrajda olmamasına rağmen Ferdi solda genişliği vermeye çalışıyor ama Fenerbahçe’nin oyunun yönünü değiştirerek ona hızlı ulaşma planı var gibi gözükmüyor.

23. dakikada da durum farklı değil. 11 kişiyle derinde ve çok kompakt savunma yapan Olympiakos, merkezi kapatma uğruna kenarlarda risk alıyor. Sağdan gelmeye çalışan Fenerbahçe, çok küçük bir alan içerisinde oyunu sıkıştıran Olympiakos’a karşı sol kenarda avantaj elde edebilecek durumda. Ama uzun süre boyunca stoperlerin arasında yer alan Pelkas kendisini arkaya atsa da top istemiyor ve Mert Hakan da zaten oyunun merkeziyle hiç ilgilenmiyor. Pelkas üzerinden iki topta soldaki Ferdi’yi demarke bırakabilecek Fenerbahçe bunu denemiyor ve Mert Hakan’ın Valencia’ya attığı dikey top rakip tarafından rahatlıkla savunularak sadece korner getiriyor.

20. dakikanın hemen başında benzer bir pozisyon daha dikkat çekiyor. Olympiakos yine çok küçük bir alana oyunu sıkıştırmış durumda. Arkada alanlar var ve sağdan gelen Osayi-Samuel’in tek pasla arkadaki Gustavo’yu görme şansı var. Brezilyalı orta saha yine tekte ya da düzelterek oyunu hızlı bir şekilde sola çevirebilir. Ama Bright oraya hiç bakmıyor bile. Kendisine doğru hareketlenen Valencia’yla ikiye bir yapmaya çalışıyor. Pas-koşu üzerinden çizgide kendisini karşılayan rakibi geçemiyor ve geriye oynuyor. Mert Hakan’ın ceza sahasının köşesinden yaptığı etkisiz orta rakip tarafından karşılanıyor.

6v9 ve 7v10 problemleri

Ama bu pozisyon bize maçta Fenerbahçe’nin yaşadığı başka bir problemi de gözler önüne seriyordu. Sarı-lacivertliler maçın çok büyük bölümünde stoperlerinden hiç destek almadan hücum etti. Bu da Olympiakos’un çok daha rahat karşılama yapmasını beraberinde getirdi. Rakip santrforunu önde bırakıp kaleci + 9 kişiyle derinde savunma yaparken kadrajda hiçbir Fenerbahçe stoperi mevcut değil. Soldaki Ferdi’yle birlikte Fenerbahçe 6 oyuncuyla hücum ediyor ve rakip üç fazla oyuncuyla çok rahat bir şekilde durumu kontrol ediyor.

22. dakikada da durum çok farklı değil. Olympiakos önde iki oyuncuyla çok rahat bir şekilde Fenerbahçe’nin arka üçlüsünü kontrol ediyor. Novak iki pasla oyunu sol çizgiye yönlendirip oradaki Ferdi ve Valencia’yla birlikte bir ikiye iki bulabilecek pozisyonu ortaya çıkarabilir. Ama ters ayak muhtemelen maç boyu onu rahatsız ediyor. Enine dörtlü hat ve önündeki bir oyuncuyla o bölgeyi beş kişiyle kapatan Olympiakos’a karşı tamamen markaj altındaki Pelkas’ı gören Novak oyun kurma problemlerini bir kez daha simgeliyor.

28. dakikada da Pedro Martins, Tiquinho’yu önde bırakarak dokuz kişiyle savunma yapıyor. Fenerbahçe’nin üçlü savunması set oyununda faktör değil. Bir oyuncuyu üç kişi bekliyor ve Fenerbahçe 7'ye 9 hücum etmek durumunda kalıyor. Rossi’nin de kendisini sola atmasıyla birlikte bu büyük iki hattın arasında sadece iki oyuncu mevcut ve durumdan bir şey çıkarmak pek mümkün değil.

Bir dakika sonrasında vaziyet yine benzer. Bu kez iki çizgide iki kanat bekiyle ilk yarıda çok ender görülen bir şekilde oyunu genişletme çabası mevcut ve 3–2–5'in 2–5'i oluşmuş durumda. Ama Tiquinho’nun arkaya verdiği destek ve stoperlerin oyun kurulumunda hiçbir rol üstlenmemesi ortaya yine 7'ye 10 çıkarıyor.

Bir başka 7'ye 10. Stoperler oyunda yine yoklar. Kendisini geriye atan Pelkas, sağ çapraza uzun vurup 5–6 oyuncuyu bypass etme çabası içinde. Fakat Olympiakos sol beki uzun topu iyi savunuyor.

44. dakikada orta saha çizgisinde topu alan Mert Hakan, beş oyuncu tarafından sarılan Rossi’ye oynuyor. Rossi geri dönüyor. Novak’ın hiçbir inisiyatif almayan 2 metrelik bir başka pasından sonra Fenerbahçe çizgide topu kaybediyor. Bu duruma karşı çıkmaya çalışan tek Fenerbahçe stoperi maçın başında yaptığı hata nedeniyle özellikle oyunun savunma yönünde hiç iyi bir maç çıkarmayan Attila Szalai oldu.

30. dakikada merkezi kapatan Olympiakos’un 4–3–3'üne karşı sağ çapraza uzun vuruyor. Top köşe gönderinde Osayi-Samuel’e ulaşmadan sol bek Oleg Reabciuk topu taca gönderiyor.

Bir dakika sonra yine santrforla Fenerbahçe stoperlerini rahatsız edip dokuz kişiyle derinde bekleyen kompakt Olympiakos’a karşı derinde top alan Gustavo, sol çizgideki Ferdi’yi görüyor.

Bu sırada geriden koşusuna başlayan Szalai o koşuyu devam ettiriyor. Sağ bek Ba çok içeride ve Valencia tarafından manipüle ediliyor. O yüzden Ferdi’ye çıkması gereken oyuncu sağ ön Masouras. Ama Szalai’ın koşusu dengeleri bozuyor.

Ferdi ve Szalai’yla ikiye bir kalan Masouras çaresiz kalıyor. Doğru anda doğru şiddette pası veren Ferdi, Szalai’a güzel bir orta imkanı hazırlıyor. Rakip savunma yerleşik ve ceza sahasında büyük fırsatlar yok. Fakat Fenerbahçe, arkadaki stoperinin katılımıyla solda bir ikiye bir elde edip ilk yarıda çok fazla bulamadığı kenar ortasını yapma imkanı elde ediyor.

İkinci yarıdaki gelişim

Peki ikinci yarının ilk 15 dakikasında yaratılan etkide faktör neydi? Elbette kötü giden ilk devrelerde soyunma odası konuşmaları moral ve motivasyonu ikinci yarıların başında oldukça yükseğe çıkarır. Ama Fenerbahçe ilk yarıda yapamadığı bazı şeyleri ikinci yarıya iyi yaparak girdi. Kenarlar üzerinden oyun, ikinci yarının başındaki 15 dakika içinde çok daha iyi genişletildi.

56. dakikada Fenerbahçe’nin derinde bekleyen bir rakibe karşı toplu oyunda ortaya çıkarması gereken 3–2–5 ender bir şekilde sahneye çıkıyor. Rossi, rakip sağ bek Lala’yı manipüle ediyor. Ferdi Kadıoğlu sol çizgide oyunu genişleten oyuncu. Sağ bek, Rossi yüzünden ona çıkamadığı için Masouras derine gelip kontra tehdidinden feragat ediyor. Sağ çizgide de Osayi-Samuel, sol bek Reabciuk’u genişletiyor. Böylelikle sol bek ve sol stoper arasında alan açılıyor. Attila Szalai’ın kaliteli sol ayağından çıkan harika uzun top Pelkas’ın şanssız direğiyle son buluyor. Oyun iyi genişleyince bir iyi uzun top net pozisyon getiriyor ve moralli girilen devrede gol gelse, maçın başka bir noktaya gitme ihtimali ortaya çıkıyor ama olmuyor.

Sadece bir dakika sonra iki kanat bekini yine oldukça önde ve rakibi genişleten pozisyonlarda görüyoruz. Pelkas, merkezdeki Gustavo’ya oynuyor. Özellikle ters tarafta fırsatlar var gibi görünüyor.

Top dört saniye sonra yine aynı bölgede. Bu kez Gustavo, Pelkas’a oynuyor. Tam o anda savunma önündeki Bouchalakis (işaretli oyuncu) arkadaki problemi teşhis ediyor ve takım arkadaşlarını eliyle işaret ederek uyarıyor. Zira Pelkas’ın sola doğru önünde büyük bir alan mevcut.

Oyunun yönünü sola çeviren Pelkas’la birlikte top hücuma katılan Szalai’a geliyor. Ferdi Kadıoğlu sol kenarda bomboş. Szalai hızlı bir şekilde Ferdi’yi görüyor. Ferdi, kendisine yaklaşan Valencia’ya oynayıp ceza sahasına doğru şiddetli bir koşu atıyor. Olympiakos savunması hazırlıklı ve iyi karşılıyor. Valencia’nın dar alan problemlerini ona hemen kapanıp topu kazanarak kullanıyorlar. Sarı-lacivertliler net bir üretim yapamıyor ama solda bir fırsat daha buluyor. Kanat bekleri tarafından iyi genişleyen hücum oyuna katılan bir stoperin çabuk pasıyla birleşince bire birleri ve ikiye ikileri bir kez daha getiriyor.

Whoscored’un verilerine göre Ferdi Kadıoğlu ve Bright Osayi-Samuel’in maç boyunca yaptıkları paslar sahaya bu şekilde yansıdı. Rakip kaleye 20 metre mesafede yapılan pasları ölçen Statsbomb’un “deep completion” istatistiğine göre Fenerbahçe kanat beklerinin bu maçtaki konumları ziyadesiyle yetersiz. Son 20 metrede Ferdi sadece bir kez, Osayi-Samuel de dört kez pas yapabilmiş durumda. Zira topla üçüncü bölgede çok rahat buluşamadılar ve bunun uzantısı olarak ceza sahası çevresindeki etkinlikleri de 45–60 dışında hemen hemen yok gibiydi.

Topla oynadıkça işler kötüye gidiyor

Fenerbahçe, Olympiakos maçıyla birlikte nur topu gibi bir set oyunu problemine sahip. Sezon başından beri kendisini sıklıkla hissettiren bu durum bu maçla erken bir şekilde tavan yaptı ve önemli uyarıları takip edilmesi açısından Vitor Pereira’ya bıraktı.

Portekizli hoca geldiğinden beri iyi bir geçiş takımı olma çabası içindeki Fenerbahçe, bu oyunu oynayabileceği maçlarda gayet iyi sonuçlar aldı. Hatayspor maçında topu tamamen rakibe bıraktılar ve Hatayspor’un arkada bıraktığı alanlara özellikle ikinci yarıda harika hücum ettiler. Fakat topun Fenerbahçe’de kaldığı maçlar sezon başından beri genellikle problem oldu. Ligdeki 5 galibiyet ve Frankfurt deplasmanındaki beraberlikte Fenerbahçe’nin topla oynama oranı ortalama %49.9'du. Sivasspor’a karşı %65'le sahadan beraberlikle ayrılan sarı-lacivertliler, 2–0 yenildiği Başakşehir’e karşı da topa %63'le sahip oldu. Dünkü maç da 62. dakikada 2–0 olduğunda Fenerbahçe’nin topla oynama hanesinde %64 yazıyordu. Ama ikinci golden sonra konsantrasyon tamamen dağılınca kalan bölümde topla çok daha rahat görünen Olympiakos’a karşı maç %56'yla bitti.

Kötü performans gösterilen ve kötü sonuçlar alınan maçlarda ortalama %64 görülürken, alınan beş galibiyetin hiçbirinde %60'ın üzerine çıkmayan ve genel ortalaması %50'nin altında olan Fenerbahçe’ye karşı nasıl problem yaratırsınız sorusuna dair cevaplar da Olympiakos maçıyla birlikte biraz daha netleşmeye başlamış olabilir.

Sonuç

Fenerbahçe’nin kanat beki problemi devam ediyor. Doğru ikili hala bulunabilmiş değil ve şu ana kadar Ferdi-Nazım dışında umut vadeden bir çift de olmadı. Oyun kanat bekleri üzerinden sette genişlemiyor ve bu ciddi sorunlar çıkarmaya devam ediyor. Dünkü maç özelinde üç stoperden birinin fazlalık haline dönüşmesi de dezavantaj oldu. Marcel Tisserand’ın sağdaki etkinliği çok daha fazla aranıyor ve Filip Novak ters ayakla oyun kurulumunda eksi yazmaya devam ediyor. Arkada üç stoper varken Mert Hakan-Gustavo ikilisi de profil olarak çok doğru bir çift değil gibi. Oraya Miha Zajc ya da Jose Sosa tarzında oyun kurma temelli ve pas kalitesi yüksek bir oyuncu da maçtan bağımsız yapı için şart görünüyor.

Dolayısıyla Vitor Pereira’nın geliştirmesi gereken şey çok ve bunlardan ilki topun Fenerbahçe’de kaldığı zamanlar olacak gibi. Olympiakos iyi hazırlanmış ve uygulanmış planıyla muhtemelen bunu bir kez daha gösterdi.

--

--